Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

EGE BÖLGESİNDE YAPTIĞIMIZ GEZİLERİN PAYLAŞIM NOKTASI

Moderatörler: cenknalbantoglu, DERKMEN, Offroadpassion

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250472Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:29

Yolculuğun üçüncü etabında pazartesi sabahı otelden ayrılıp yaklaşık 13 kilometre yol kat ederek Göcek Fethiye Karayolu üzerinde yer alan Günlüklü Koyu'na vardık. Burası dünyada sadece Kanada ve ülkemizin bu bölgesinde yetişen günlük(=sığla) ağaçları ile meşhurdur.Günlük ağacı,yirmi metreye kadar uzayabilen ve çınar ağacına benzeyen bir ağaç olup gövdesinin çizilmesiyle elde edilen yağ,antiseptik özelliği nedeniyle ilaç yapımında ve parfüm kokusunu sabitleyici özelliği nedeniyle de kozmetik yapımında uzun yıllar kullanılmıştır.Günümüzde parfüm yapımında daha ucuz olan sentetik sabitleyiciler kullanıldığından bu yağa olan talep azalmış olup yıllık bir ton civarında üretilmektedir.Günlük ağacı,ayrıca bol oksijen ürettiğinden,astım ve nefes darlığı olan hastalar için de son derece yararlı bir ortam sunmaktadır.


Resim


Resim


Günlük ağaçları


Eskiden karavan kampı ve gezi teknelerinin uğrak yeri olan bu koyu, günümüzde Bay Beach Club adlı bir otel işletmekte olup giriş için 17TL. alınmaktadır.Koyda güzel bir otel ve denize girmek için gayet şık dizayn edilmiş yerler bulunmaktadır.Sözün özü eskiden herkesin kullanımına açık olan bu koyda artık parayı veren düdüğü çalıyor.Bayramın ilk günü olduğu için oldukça tenha olan koyda birer sabah çayı içmekle yetindik.


Resim


Resim


Resim


Günlüklü Koyu
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250475Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:30

Günlüklü Koyu'ndan sonra 108 kilometre daha yol kat ederek Marmaris'e geldik ve seyir terasından ilçeyi şöyle bir seyredip yolumuza devam ettik.


Resim


Resim


Seyir terası ve buradan Marmaris İlçesi'nin görünümü


Bundan sonra Marmaris-Datça yolunda ilerlemeye başlayıp önce yolun 21.kilometresinde bulunan Hisarönü'ne ve buradan üç kilometre kadar ilerleyince Mavi Pide'ye geldik.Burada közlenmiş patlıcan+kuşbaşılı pide ile tahinli pide ve künefe yedik.


Resim


Resim


Resim


Resim


Mavi Pide'de ziyafet


Bu yemeğe üç kişi için 75 TL. ödedim.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250482Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:39

Mavi Pide'deki öğle yemeği sonrası hedefimiz 39 kilometre ileride Datça'nın Emecik Köyü'nde yer alan ve üç gün oda+her şey dahil sistemiyle 150TL/kişi/gün ödeyerek konakladığımız Perili Bay Resort Oteli oldu.


Resim


Resim


Resim


Resim


Perili Bay Resort Otel ve Gebe Kumu Plajı


Marmaris-Datça karayolunda otelin levhasını görünce sola dönüp deniz yönünde ilerlemeye başladık.Denize yaklaşırken asfalt yol yerini kumdan bir yola bıraktı.Eminim buradan geçmiş pek çok kişi benim gibi neden bu üç-dört yüz metre yolun asfaltlanmayıp kum yolu olarak bırakılmasına anlam verememişlerdir.Oysa bu durum keyfi bir uygulama olmayıp bir zorunluluktan kaynaklanmaktadır.Emecik'ten başlayıp Kızlan Köyü'nün alt kısımlarına dek uzanan Gebekum(=Sarı liman),çok eski devirlerde mikroorganizma faaliyetleri sonucunda oluştuğu için fosil kumul özelliği taşımaktadır.Burayı oluşturan mikroorganizmaların en önemli bir özelliği çok temiz sularda yaşayabilen canlılar olmalarıdır.Fosil kumul olarak Patara kadar büyük olmasa da kumlar milyonlarca yıl önce oluştuğu için çok değerlidirler.1970'li yıllardan itibaren inşaatlarda sıva malzemesi ve beton yapımında kullanılmak üzere kamyonlarla yıllarca taşınmasına rağmen lodos yönlü rüzgarlara açık bir sahil olduğu için deniz tabanındaki kumlar çalınanların yerini zamanla doldurabilmiştir. Ancak fosil olduğu için kumsal alan tamamen yok edilirse bir daha kendisini yenileme şansı olamayacağından bölge koruma bölgesi ilan edilerek çitle çevrilmiştir.Uzunluğu yedi kilometre derinliği ise 200-400 metre arasında değişen bu sahilde kumsal,rüzgarın da etkisiyle kendisini çoğaltarak yayılmaktadır.İşte kumsalın bu hareketliliği sonucu karşısındaki minik adaya yürüyerek ulaşma imkanı veren bir de sığlık alan oluşmuş.


Resim


Otelden Datça ile ilçenin arkasında yükselen ve yarımadanın en yüksek dağı olan Kocadağ(=1174 metre)'ın görünümü
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250483Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:43

Datça'daki ikinci günümüzde kahvaltı sonrası otelimize 43 kilometre mesafedeki Knidos antik kentine ulaşmak için Datça girişinden ayrılan asfalt ve dar yolu takip ettik.Knidos,antik dönemde Karya olarak adlandırılan bölgenin MÖ.7.yüzyılda Dorların egemenliğine girmesi sonucu tarih sahnesine çıkar.Antik çağ yazarları Knidos'u uzaktan fırlatılmış bir kargının denize yarı batmış ucu olarak tasvir etmişlerdir. Kuruluşundan sonra giderek büyüyen kent,MÖ.4.yüzyılda ticarete daha elverişli olan yarımadanın uç kısmında bugünkü kalıntıların bulunduğu Tekir Burnu'na yani Ege Denizi ile Akdeniz'in birleştiği yere taşınmıştır. Böylece Knidos, şarap,zeytinyağı,seramik üretim ve ticaretinde bölgenin önemli bir merkezi haline gelir ve nüfusu zamanla 70.000 civarına ulaşır. İlçenin günümüzdeki nüfusunun sadece 20.000 kişi olduğu göz önüne alınınca o dönemlerin bu bölgenin altın çağı olduğu kolayca anlaşılır. Dorlardan sonra Roma ve Bizans hakimiyetine giren şehir,arap saldırıları ve büyük depremler sonucu gücünü giderek kaybeder ve nüfusu da bin kişi civarına düşer.MS.13. yüzyılda Menteşoğulları Beyliği ve 15.yüzyıldan sonra da Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılan şehir,Datça adını alır.

Knidos'un engebeli ve dik arazisi nedeniyle burada basamak şeklinde yükselen teraslama sistemi uygulanmıştır. Kent,Milet'li şehir planlamacısı Hippodamos'un icat ettiği dikdörtgen planlı sokak ya da ızgara planı sistemine sadık kalınarak doğu-batı yönünde uzanan ana caddeler ve bunları dik kesen kuzey-güney doğrultusundaki merdivenli caddelerle bölünmüştür.Knidos'un,Apollon ve Afrodit'e ithaf edilmiş iki büyük tapınağı ve biri beş,diğeri yirmi bin kişi kapasiteli iki tiyatrosu vardır. Dünyanın yedi harikasından biri olan İskenderiye Feneri'nin mimarı Sostratos,Hindistan ve İran'ı daha o çağda anlatan tarihçi Ktesias,ünlü matematikçi ve astronom Eudoksus ile döneminin ünlü hekimlerinden Euryphon bu kentte yetişmişlerdir.Nekropol hariç üç kilometrekarelik geniş bir alana yayılmış Knidos ören yerine giriş ücreti 10TL. dir.

Resim

Dor sütunları
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250484Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:45

Resim

Resim

Stoa,önü sütunlar arkası duvar ile çevrili,üstü ise çatıyla örtülü mimari mekanlardır.Dikdörtgen şekilli 5x3.80 metrelik dükkanlardan oluşan ve 113x16 metre ebadında olan stoa,MÖ.3.yüzyılda ünlü mimar Sostratos tarafından yapılmıştır.

Resim

Küçük Tiyatro

Ticari limana bakan 5.000 kişilik Küçük Tiyatro günümüze ulaşmayı başarmışsa da taşları Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Kahire’deki sarayının inşaatında ve Dolmabahçe Sarayı’nın merdivenlerinin yapımında kullanıldığı söylenen 20.000 kişilik Büyük tiyatro günümüze ulaşamamıştır

Resim

Ege Bölgesi'nin en güneyindeki Deve Boynu Burnu'nda yer alan bu fener, 1931 yılında yapılmış olup Akdeniz ile Ege Denizi'nin kucaklaştığı yeri işaret etmektedir.Güneşi batırmak için ideal bir yer olan fener, günümüzde güneş enerjisi ve elektrikle çalışıyormuş.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250485Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:47

Knidos kentinin en önemli eseri Atina'lı ünlü heykeltraş Praksiteles'in yaptığı ve tarihteki ilk çıplak tanrıça heykeli olan güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit heykelidir.O çağda yapılmış elliden fazla replikası günümüzde dünyanın çeşitli müzelerinde sergilenmekte olan heykelin orijinali henüz bulunamamıştır.Yapılan kazı çalışmalarında heykelin sadece Afrodit Tapınağı'ndaki kaidesi ortaya çıkarılabilmiş olup tarihi belgelere göre eski çağlarda sırf bu heykeli görebilmek için Knidos'u ziyaret edenler oluyormuş.

Ünlü matematikçi ve astronom Eudoksos'un yaptığı güneş saati ise halen kentte sergilenmektedir.Mermerden yapılmış bu saat,merkeze uzatılan bir çubuğun sayı ve işaretlerin üstünde oluşturduğu gölgenin değerlendirilmesine binaen zamanı ve mevsimi göstermektedir.

Resim

Knidos’ta Eudoksos'un yaptığı Güneş Saati

Knidos kentinin günümüze ulaşan önemli tarihi eserlerinden birisi de mermerden yapılmış Demeter Heykeli’dir.Eski yunan mitolojisinde tarım ve bereket tanrıçası olan Demeter’i bir tahtta oturur şekilde gösteren 150 santimetre yüksekliğindeki heykelin MÖ.350 civarında yapılmış olduğu kabul edilmektedir.Knidos’tan 1857 yılında koparılıp British Museum’a getirilen heykel günümüzde 22 numaralı odada sergileniyor.

Resim

British Museum’da sergilenen Demeter Heykeli resmini müzenin kendi sitesinden indirdim.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250486Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:49

Knidos kentinin sembollerinden birisi de şehrin yaklaşık bir buçuk kilometre doğusundaki Aslanlı Burun'da denize bakan bir tepeye dikilmiş olan Knidos Aslanı heykelidir.Açıktan geçen ya da limana gelen bütün gemilerin görebileceği şekilde yerleştirilmiş olan bu heykelin knidosluların kımmerlere karşı kazandığı deniz savaşı anısına inşa edilmiş bir anıt mezarın üstünde yer aldığı düşünülmektedir.

2,89 metre boyunda,1,82 metre yüksekliğinde ve yaklaşık on bir ton ağırlığındaki beyaz mermerden yapılmış olan Knidos Aslanı Heykeli MÖ 2. yüzyıla tarihlenmektedir.Heykel,1857’de bölgeye araştırmalar yapmak için gelen ingiliz arkeolog Newton tarafından şehir merkezine birkaç kilometre uzaklıktaki nekropoliste(=mezarlık) yere düşmüş ve yan yatar pozisyonda bulunmuş olup büyük çabalar sonrası yekpare olarak ingiliz savaş gemisine yüklenerek Londra'ya götürülmüştür.Günümüzde Londra’daki British Museum'un girişindeki Büyük Avlu(=Great Court)'da sergilenen heykel için 2008 yılında resmen başlatılan ait olduğu yere döndürme çabaları sürmekte olup henüz bir sonuç alınamamıştır.Knidos Aslanı’nın, aslen Datça'lı olan heykeltraş Elbruz Denge tarafından Yatağan mermeri kullanılarak 1.5 senede tamamlanmış orijinaline yakın büyüklükteki kopyası ise günümüzde Datça Limanı'ndaki amfitiyatronun önünde yer almaktadır.


Resim


British Museum'da sergilenen orijinal Knidos Aslanı Heykeli


Resim


Elbruz Denge'nin yaptığı ve Datça Limanda yer alan Knidos Aslanı Heykeli
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250487Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:53

Datça Yarımadası'nın 235 kilometrelik sahil şeridi,irili ufaklı 52 koyla dantel gibi bezenmiştir.Bu koyların hepsini gezmek için bir hafta dahi yeterli olmayabilir.Knidos'tan sonra 23 kilometrelik yolla önce Mesudiye Köyü'ne geldik.Burası yetiştirdiği domatesler ile meşhurdur. Buradan iki kilometre ileride Hayıtbükü ve oradan da iki kilometre ilerleyince Ovabükü gibi gözde koylar karşımıza çıktı.


Resim


Resim


Mesudiye


Resim


Resim


Mesudiye ile Palamutbükü arasındaki koylar


Palamutbükü,Datça’nın en uzun sahiline sahip olan koyudur.Masmavi denizinde yüzmeden dönmek olmazdı.Sahildeki lokantalar burada yemek yemeniz karşılığında size soyunma kabini ve duş imkanı sağlıyorlar.



Resim


Resim


Palamutbükü
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250488Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:55

Üçüncü günün sabahında kahvaltı sonrası Datça'ya doğru yola çıktık. Anayolda ilerlerken ilçeye sekiz kilometre kala yolun her iki tarafında karşımıza çıkan yel değirmenleri dikkatimizi çekti.Değirmenlerin bulunduğu Kızlan Köyü,Datça'nın ünlü güz domateslerinin yetiştiği ovada kuruludur.Ana yolun solunda yer alan ilk değirmen Datça Kaymakamlığı tarafından restore edilerek turizm amaçlı kiraya verilmiş olup halen hem şarap tadımı hem de satışının yapıldığı bir şarap evi olarak hizmet vermektedir.


Resim


Şarap evi olarak hizmet veren yel değirmeni


Bundan sonra Datça'ya gidiş yolunun sağ tarafında yer alan yel değirmenlerine baktık.Bunlardan bazılarını satan alan kişiler bir miktar restore ettikten sonra ev olarak kullanıyorken bazı değirmenler hiç dokunulmadan harap vaziyette duruyordu.


Resim


Restorasyon sonrası ev olarak kullanılan bir yel değirmeni


Resim


Kızlan Köyü'ndeki yel değirmenleri
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250489Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 18:59

Datça'nın girişinden bir tabela ile ayrılan ve merkeze üç kilometre mesafedeki Eski Datça Mahallesi,bu ilçenin en popüler yeridir.Bu mahallenin dar sokakları,dut ağacı,sardunya ve begonvillerin süslediği taş evlerin özenle korunmuş sade mimarisi hemen dikkat çekmektedir. Bunlara ilaveten sokaklara serpiştirilmiş pansiyonlar,seramik ve takı atölyeleri,satış tezgahları ile küçük ve tertemiz kafeler görüntüyü daha da güzelleştirmektedir.Son olarak,"ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyidir" diyen ünlü şairimiz Can Yücel’in adının verildiği sokakta bulunan ve kendisinin vefatından önce yaşadığı mütevazı evinin bu mahallede yer alması her yıl birçok kişinin buraya ziyarete gelmesine neden olmaktadır.Ancak ev,sadece şairin doğum günü olan 12.Ağustos tarihinde bir günlüğüne açık tutuluyormuş.Bunun dışında ziyarete kapalı olan evin Can Yücel Kütüphanesi'nin bulunduğu taraftaki kapısını çektik.

Resim


Resim


Eski Datça'da Sanat Sokağı


Resim


Can Yücel Sokağı'nın girişi


Resim


Resim


Resim


Can Yücel'in Evi


Resim


Eski Datça'da içtiğimiz içinde kahve olmayan bademli kahve


Geçmişi çok eskilere dayanan badem kahvesinin ham maddesi olan badem önce fırında kavrulup ardından blender ile toz haline gelinceye kadar çekildikten sonra kahve haline geliyormuş. Bademden elde edilen bu kahve yalnızca süt ile pişiriliyor ve bal ile içiliyor. Badem kahvesinde şeker ve su kullanılmıyormuş.Güzel bir aromaya sahip bu kahvenin fincanı 6 TL idi.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250490Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 19:01

Eski Datça'da taş evlerin kapıları da görülmeye değerdir.


Resim


Resim


Resim


Resim


Datça evlerinin kapıları
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250491Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 19:03

Bir sonraki durağımız olan ve Eski Datça Mahallesi'ne iki kilometre mesafede bulunan Reşadiye Mahallesi'nde sivil mimarinin ülkemizdeki ender iyi korunmuş örneklerinden biri olan Mehmet Ali Ağa Konağı yer almaktadır. Osmanlı döneminde Datça'nın yönetiminde olan bu aileye ait konak 1809 yılında yapılmıştır.Yörede Kocaev olarak bilinen konağın özellikle iç bölümündeki kalem işleri göz kamaştırıcı imiş.Cumhuriyet döneminde pek çok kez el değiştiren konak,son sahibi tarafından kapsamlı bir restorasyona tabi tutularak müze-konaklama tesisi olarak kullanıma açılmıştır.Konağın dışına yapılmış ve Akdeniz mimari özellikleri gösteren taş evlerde biri suit 13 oda ve konağın içinde ise otantik tarzda döşenmiş 5 oda bulunuyormuş.Ne var ki bu güzel konak 2016 yılında kapılarını açmamayı tercih etmiş.Umarım resimlerine hayran kaldığım bu konakta bir gün kalmak bize de nasip olur.

Resim


Resim


Kapalı olduğu için gezme imkanı bulamadığım konağın kendi web sitesinden aldığım fotoğraflar


Resim


Resim

Mehmet Ali Ağa Konağı kapalı olduğu için dıştan çektiğim fotoğraflar
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250492Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 19:15

Bundan sonra üç kilometre ilerideki limana inip bu bölgeyi yayan olarak dolaştık. Datça Limanı'ndan her sabah kalkan tekneler çevredeki koylara yarım ya da tam günlük geziler düzenlemektedir.Yarım günlük turlarda merkezden Mesudiye Köyü ve koylarına kadar gidilip dönülürken 70 TL. istenen tam günlük turlarda Kargı koyu,Hayıt Bükü,Kızıl Bük,Palamut Bükü ve Knidos ziyaret ediliyor.

Resim

Cumhuriyet Meydanı'ndan Hastanealtı ve Kumluk Plajları'nın görünümü

Merkezde bulunan ve mavi bayrağa sahip her iki plajdan Hastanealtı Plajı'nın sahili dar ve çakıl taşlı olup burası şehir merkezinde yer alan, şezlong ve şemsiyelerin bulunmadığı bir halk plajıdır.Kumluk Plajı ise ,adı gibi kumluk ve sığ bir plaj olup Cumhuriyet Meydanı'na kadar devam eder.

Ülkemizin doğal kalabilmiş nadir yerlerinden biri olan Datça,doğal ve tarihi doku bütünlüğünü günümüze dek taşımasını eskiden bozuk ve dolambaçlı olan yollarına ve günümüzde de sıkı uygulanan doğa koruma statülerinde bulunmasına borçludur.Tamamı özel çevre koruma bölgesi sınırları içerisinde kalan Datça,sit statüsü ile de korunduğundan bu ilçede yeni yapı yapmak oldukça zordur.Deniz kıyısında kurulu olmasına karşın havası rüzgarlı olduğu için nem,benzer yerlerle kıyaslanmayacak oranda azdır. Bu yüzden Datça'da yaz günü dahi sıcaktan fazla bunalmıyorsunuz.İlçe ekonomisi turizm dışında 3 B’ye yani bal, balık ve bademe dayanmaktadır.Bu bölgedeki araziler,akdeniz iklimine ve susuz bir yaza kolayca dayanan badem ve zeytin ağaçlarıyla kaplıdır.Havası,suyu temiz olan Datça’da zeytin yağı ve balık tüketimi de fazla olduğu için insanlar uzun ömürlüdürler.Bu nedenle çoğu kişi emekli olduktan sonra buralara yerleşmeye karar vermekte bu nedenle ev ve arsa fiyatları giderek yükselmekte imiş.Datça için ünlü tarihçi Strabon ,“Tanrı,yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse,Datça Yarımadası’na bırakır” diyerek Datça'nın ne kadar yaşanılası bir yer olduğunu vurgulamıştır.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250493Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 19:17

Datça merkezini ziyaretimiz sonrasında yöresel ürünler satın almak için ilçenin çıkışında yer alan Datça Köy Ürünleri mağazasına girdik.Bu firmanın hem Datça limanında hem de İzmir'de şubesi olduğunu ayrıca internet üzerinden de satış yaptıklarını öğrendim.Mağazada ağırlıklı olarak zeytin,badem ve bal üzerine bölümler bulunduğu gibi bilgilendirmeler de yapılıyordu.Kutsal kitaplarda da adı geçen zeytin Allah'ın Akdeniz yöresine bahşettiği en değerli meyvedir.Marmara bölgemizdeki zeytinlerden elde edilen yağa göre Ege-Akdeniz yöresindeki zeytinlerden elde edilen yağ,meyve lezzetinin daha baskın olduğu,yoğun aromalı ve daha az akışkandır.Bu nedenle salatalar ve soğuk kullanım için idealdir. Anlatılanlara göre,zeytin asitli bir meyve olmayıp doğru yetiştirilmiş,doğru şekilde toplanıp zamanında doğru yöntem ve ısıda sıkıldıktan sonra ışık ve hava geçirmeyen cam ya da teneke kaplarda saklanmış zeytinyağının kötü ya da asitli olma ihtimali yokmuş.

Resim

Kaldığımız otelin avlusunda bulunan 390 yıllık zeytin ağacı

Resim

Zeytin ve zeytinyağı rafları

En makbul zeytinyağı elde etme yöntemi olan soğuk sıkma yönteminde zeytinde ve çekirdeğin özünde bulunan vitamin, mineral, antioksidan gibi sağlığa yararlı besin değerleri ve doğal aromatik yapı korunuyormuş. Datça'da geleneksel zeytinyağı üretim tekniğinde zeytinler kırılıp, değirmen taşlarının altında öğütüldükten sonra,çuvalların içinde mengen denilen presten geçiriliyormuş.Yerel ağızda kilim yağı olarak da adlandırılan bu sızma zeytinyağının Marmara bölgesi sızma zeytinyağlarından en belirleyici farkı içtiğiniz zaman benim de hissettiğim gibi boğazı yakmaması imiş.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250494Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 19:19

Resim

Bal çeşitleri

Datça’da ağırlıklı olarak çam balı ve kekik balı üretilmekte olup bunun yanı sıra Harıp(=keçi boynuzu),diken ve piren(=funda çiçeği) balı dedikleri çiçek balları da üretiliyormuş. Ben,piren balını denedim ancak biraz acı gelince bildiğimden şaşmayarak çam ve kekik balı satın aldım.

Resim

Badem

Nurlu badem,Datça’da yetişen iri ve en lezzetli badem türüdür.Diş bademi,taş bademi,gababağ bademi,şeytan payamı bademi gibi yaklaşık 36 farklı türü olan badem çok nazlı bir ağaçmış. Kuraklığa çok dayanıklı olup ılıman Akdeniz iklimini sever ve nemli havadan, soğuk rüzgârlardan hoşlanmazmış.Arılar badem ağaçlarının tozlanmasında en önemli rolü oynuyorlarmış.Badem ağacı,genellikle şubat-mart aylarında çiçek açtığı için geç gelen kırağılarda çiçekleri donar ve meyve oluşmazmış.Bir ağaçtan yaklaşık 10 kilogram kadar nurlu badem elde edilebiliyormuş.

Alışveriş sonrası otelimize dönerek Knidos'ta batmasını göremediğimiz güneşi bira ve badem eşliğinde batırıyoruz.


Resim


Resim
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250495Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 19:22

15.Eylül.Perşembe sabahı erkenden otelden çıkışımızı yaptıktan sonra oldukça sakin olan yolda önce Sakar rampasını tırmanıp Muğla’yı geçtikten sonra yolun 139.kilometresinde yer alan Bayır Beldesi’nden Belen Kahvesi tabelasına doğru sola döndük.Buradan yaklaşık on kilometrelik asfalt yolu takip ederek eski adı Gevenes olan Çaybükü Köyü’nde bulunan kahvenin önüne geldik.

Resim

Belen Kahvesi Girişi

Bu kahvede 1946 yılının Temmuz ayında yaşanan acı bir olay herkesin severek dinlediği Ormancı türküsünün ortaya çıkmasına neden olmuştur.Mustafa Şahbudak,köyde yaşayan zengin bir ailenin çocuğu olup en yakın arkadaşı,köy muhtarı olan Tevfik Cezayir'dir.Her akşam köy kahvesinde dama oynayan iki arkadaşın iddialı karşılaşmaları kahvedekile tarafından da ilgi ile izlenir.1946 yılının bir Temmuz gününde,ikili yine dama tahtasının başına otururlar.Oyunun ortasında Sarı Memet lakaplı orman memuru Mehmet İn,alkollü olarak kahveye gelir. Ormancı Mehmet muhtardan bir gün önce komşu Çiftlik Mahallesi’nde çıkan yangın nedeniyle hazırladığı evrakın köy bekçisi tarafından ivedilikle ilçeye götürülmesini ister.Muhtar ise köy bekçisinin öncelikle 1946 yılındaki seçim evrakını götüreceğini söyleyerek orman memurunu reddeder. Bunun üzerine çıkan tartışma sorası isteğinin reddedilmesine içerleyen orman memuru dama masasına bir yumruk atınca Mustafa onu tokatlar. Bundan sonra olay büyür ve orman memuru kamasıyla Mustafa’yı kolundan yaralar.Mustafa da belinden silahını çıkarıp korkutmak için yere doğru ateşler ancak mermi muhtar Tevfik’e isabet eder.Muhtar Tevfik’in vurulduğunu gören Mustafa,kaçmaya çalışan orman memuruna ateş eder ancak onun arka cebinde bulunan tütün tabakası nedeniyle bu kurşun hedefini bulmaz.O günün koşullarında muhtar Tevfik,23 kilometre ötedeki Muğla Devlet Hastanesi’ne yetiştirilinceye kadar kan kaybı nedeniyle yaşamını yitirir.Bu olaydan sonra dört yıl hapiste yatan Mustafa,cezaevi çıkışı Muğla’ya yerleşir,köyden ihtiyacı olanlara maddi yardımını esirgemez ancak köye bir daha asla dönmez. Mustafa,vefat ettiği 2005 yılına dek her ortamda bu olaydan duyduğu üzüntü ve derin pişmanlığı dile getirir.Orman memuru Mehmet ise olay sonrası Muğla’nın başka bir yerine tayin olur ve emekliliğinden sonra Marmaris’e yerleşerek vefat ettiği 1992’ye dek orada yaşar.Olayda hayatını kaybeden Muhtar Tevfik’in eşi Pembe, bu acıya dayanamayıp birkaç yıl sonra akli dengesini yitirir.Muhtarın bir oğlu İzmir’e yerleşirken diğer oğlu ile kızı köyde kalarak hayatlarını orada sürdürmeye devam ederler.Mustafa'nın anne tarafından akrabası olan değirmenci Pisili Tahir Usta da yaşanan bu acı olayın türküsünü besteler.Köylüler ise bir daha o kahveye gitmezler ve yolda aracıma aldığım bir amcadan öğrendiğime göre Mustafa Şahbudak vefat edinceye kadar köyde hiç kimse dama oyunu oynamaz.Bu olaydan sonra Belen Kahvesi zamanla yıkılma ve yok olma noktasına gelir.Bunun üzerine 6.Nisan.2005 tarihide Muğla Valiliği tarafından kamulaştırılan kahvehane restore edilerek tekrar hizmete açılır.Aynı zamanda güzel bir kahvaltı mekanı da olan bu kahvehaneyi yılda 40.000 civarında kişi ziyaret ediyormuş.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250497Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 19:24

Resim


Resim


Kahveden Belen Ovası’nın görünümü


Resim


Kahvede dama oynayan Mustafa ve Muhtar Tevfik’e Ormancı Mehmet’in müdahale etme sahnesinin mankenler kullanılarak canlandırılması.


ORMANCI TÜRKÜSÜ

Çıktım Belen Kahvesi'ne baktım ovaya,
Bay Mustafa çağırdı dama oynamaya,
Ormancı da gelir gelmez yıkar masayı,
Söz dinlemez ormancı çekmiş kafayı,
Aman ormancı,canım ormancı,
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı


Köyümüzün ortasında, değirmen döner,
Değirmenin suları dağından iner,
Ormancıya atılan kurşun Tevfik'e döner,
Tevfik'in feryatları yürekler deler,
Aman ormancı,canım ormancı,
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı


Köyümüzün suları da hoştur içmeye,
Üstünde köprüsü var gelip geçmeye,
Tevfik'imi vurdular hiç mi hiç yere,
Yazık ettin ormancı, köyün iki gencine,
Aman ormancı, canım ormancı,
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250499Okunmamış mesaj erhen
25 Eyl 2016 19:40

Belen Kahvesi sonrası tekrar ana yola çıktık ve 52 kilometre daha ilerleyerek öğle yemeği için Aydın'ın Çine İlçesi'ne vardık.Ege bölgesinde Çine denilince akla önce köfte gelir.Düve dediğimiz dişi dananın yağlı olan eti,soğan,bolca kimyon ve diğer baharatlar katılarak yapılan bu köfteyi Çine’de yapan bir çok mekan vardır.Muğla-Aydın yolu üzerinde sıralanan bu mekanların sayısı son zamanlarda o kadar artmış ki bu durum köfteci enişte,köfteci dayı,köfteci baba,köfteci abi,köfteci amca,köfteci veteriner vs. şeklinde giden ve nerede duracağı belirsiz bir isim kargaşası da yaratmış.Ben Çine’de yıllardır bu köfteyi Köfteci Tahsin’in yerinde yerim ve 1930 yılından bu yana üç kuşaktır bu işi yapan ailenin işlettiği her iki mekanda da hep aynı tadı almanın keyfini yaşarım.


Resim

Çine Köfte


Resim

Bir Aydın klasiği çöp şiş



Resim


Resim


Piyaz,yayık ayranı,kızarmış soğan,domates ve susamlı ince lavaş ekmek bu yemeğin tamamlayıcılarıdır.Bu yemeğe de 70TL. ödedikten sonra keyifle evimizin yolunu tutarak bu geziyi ve yazısını sonlandırdık.
Okumadaki sabrınız için teşekkür ederim.Her ne kadar sürç-i lisan ettiysek affola. :) utanma
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
suzikiofroad
Çavuş
Mesajlar: 255
Kayıt: 01 Ara 2014 23:53
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250501Okunmamış mesaj suzikiofroad
25 Eyl 2016 23:31

erhan abi çok güzel gezi yapmışsın paylaşımların için teşekkürler.
ERTUĞRUL ER BURSA SUZİKİ OFROAD
1998 SUZİKİ 3 K
2007 RENAULT MEGAN SW
17/09/1960
AKLI BOŞ İNSANDAN HİKAYE DİNLERSİN
AKLI BAŞINDA İNSANDAN HAYATI ÖĞRENİRSİN

Kullanıcı avatarı
cihangirx
Uzman Çavuş
Mesajlar: 541
Kayıt: 17 Nis 2014 13:59
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250523Okunmamış mesaj cihangirx
26 Eyl 2016 12:03

vay erhen abim vay gene belgeselcilere taş çıkartacak bir gezi bir okadar güzel anlatım çok teşekkürler
cihangir şahintaş
istanbul /dudullu
1968
2008 nissan x-trail LE cvt

Kullanıcı avatarı
e.deren
Albay
Mesajlar: 5439
Kayıt: 24 Oca 2013 09:18
Konum: İstanbul/Ümraniye
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250529Okunmamış mesaj e.deren
26 Eyl 2016 15:17

Abi her zamanki gibi süper anlatım paylaşım emeklerine sağlık teşekkürler
İlker Kılıçkaya 39 (A rh+)
Ümraniye/İstanbul
2005 Grand Vitara AT/5K

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250540Okunmamış mesaj erhen
26 Eyl 2016 23:23

cihangirx yazdı:vay erhen abim vay gene belgeselcilere taş çıkartacak bir gezi bir okadar güzel anlatım çok teşekkürler
suzikiofroad yazdı:erhan abi çok güzel gezi yapmışsın paylaşımların için teşekkürler.
e.deren yazdı:Abi her zamanki gibi süper anlatım paylaşım emeklerine sağlık teşekkürler
Beğenileriniz için ben de çok teşekkür ederim.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
cenknalbantoglu
Asteğmen
Mesajlar: 2428
Kayıt: 04 May 2014 23:30
Konum: İstanbul
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250588Okunmamış mesaj cenknalbantoglu
28 Eyl 2016 13:22

Abi bu değerli bilgiler için ne kadar teşekkür etsem az önümüzdeki sene yaz rotam belli oldu sayende
Cenk Nalbantoglu
Yaş 46
0 rh-
2006 Grand Vitara 2.0 ile başladık
5.9 ZJ ile yola devam
L200 Blizzard
İSTANBUL

Kullanıcı avatarı
e.deren
Albay
Mesajlar: 5439
Kayıt: 24 Oca 2013 09:18
Konum: İstanbul/Ümraniye
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250591Okunmamış mesaj e.deren
28 Eyl 2016 16:27

cenknalbantoglu yazdı:Abi bu değerli bilgiler için ne kadar teşekkür etsem az önümüzdeki sene yaz rotam belli oldu sayende
Erhan abi sizin rota uzun zamandır Cenk abininde aklında arabası sanayiden bir türlü çıkmadığı için kısmet olmadı onu demek istiyor ??? >:( ??? >:(
İlker Kılıçkaya 39 (A rh+)
Ümraniye/İstanbul
2005 Grand Vitara AT/5K

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Akyaka-Fethiye_Datça Gezisi 7-15.Eylül.2016

Mesaj: # 250592Okunmamış mesaj erhen
28 Eyl 2016 19:25

cenknalbantoglu yazdı:Abi bu değerli bilgiler için ne kadar teşekkür etsem az önümüzdeki sene yaz rotam belli oldu sayende
Cenk Kardeşim,öncelikle beğeniniz için teşekkür ediyorum.Çocukluğumdan beri gezdiğim Ege kıyıları insanların aç gözlülüğü nedeniyle son yıllarda bir hayli tahribata uğrasalar da Marmara ve Akdeniz kıyılarına göre halen iyi durumda sayılırlar.Güney Ege'de gezmek istiyorsanız ve zaman sorununuz da yoksa Ortaca'da İztuzu ve Sarıgerme ile Marmaris'te Selimiye,Orhaniye,Hisarönü,Bördübet gibi güzellikleri de rotanıza eklemenizi tavsiye ederim.Gönlünüzce bir tatil yapmanızı dilerim.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Cevapla

“EGE BÖLGESİ GEZİLERİMİZ” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 37 misafir