Kos Gezisi

YURTDIŞI GEZİLERİMİZ, DENEYİMLERİMİZ,TAVSİYELER

Moderatörler: cenknalbantoglu, DERKMEN, Offroadpassion

Cevapla
Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Kos Gezisi

Mesaj: # 157376Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:19

Sıcak bir Ağustos günü doğum günü kutlamam için planlar yaparken patronum “Kos Adası’ na” gideceksin deyince kahroldum.

2011 yazının Kurban bayramında günü birlik Kos Adası’ na gitmek için feribot bileti almıştım Bodrum’ dan. Feribot saati yaklaşıp da iskeleye gidince vizem olmadığı için alamayacaklarını söylediler. Ben de sinirlenip, kalmadık adanıza, sizin olsun deyip oradan Ölüdeniz’ e geçmiştim.

Bu sene ise hem doğum günüm olduğu gün hem de istemeye istemeye adaya gideceğimi öğrendim. Hatta bana Salı günü söylendi gideceğim. Ben de sallana sallana pasaportumun sayfalarını ve fotoğrafımı scan edip gönderdim acentaya, nasıl olsa yetişmez, gitmem diye. Fakat ertesi gün uçak biletimin bir nüshası mail’ ime düşünce işin ciddi olduğunu farkettim.

Madem yapacak bir şey yok deyip sırt çantama bir elbise, bir bikini ve laptop’ umu koyup hazırlığımı yaptım.

Perşembe sabahı 06:35 uçağına yetişmek için atladım taksiye ve Sabiha Gökçen Havaalanına gittim. Doğum günümde tek başıma uzaklarda, sevdiklerimden ayrı olma fikri geröekten çok üzüyordu beni. Fakat 00:01’ den sonra gelen mesajlar beni gülümsetmeyi başarmıştı. Alanda afyonum patlasın diyerekten kahve içeyim dedim. Tam sonlarına doğru ismimin anons edildiğini duyup uçağa koştum. Geç kalmışım :(
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157377Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:20

1 saatlik yolculuğun ardından havaalanına vardım. Beni ajanstan bir bey karşıladı ve beni Bodrum Kalesi’ nin oradaki feribota bırakacağını söyledi. Yolda sohbet muhabbet derken Bodrum merkeze yaklaştık. Ben Kale’ nin oraya değil de marinaya gitmek istediğimi söyledim. Neticede feribotun kalkmasına 2,5 saat var. Adam bana, hayır hanımefendi sizi sadece Kale’ ye bırakabilirim, emirler böyle, dedi. Mecburem sustum ve şaşkın bir halde Kale’ de indim. Marinaya yürümeye üşendiğim için de sahilde oturup kahvaltı ettim ve feribotun kalkış saatini bekledim.

Bir süre sonra organizasyonu yapan ajanstan iki tane arkadaş geldi. Ellerinde kocaman 2 tane pano, 25 tane cep telefonu zar zor hareket ediyorlar. Ben de onlara yardım edip gümrüğe kadar eşlik ettim.

Şirket organizasyonu olduğu için vizelerimi acenta alıyor. Gerekli evraklar acentaya veriliyor. Onlar da vize işlemlerini halledip Bodrum’ da ki gümrükte vizeyi veriyorlar. Fakat bizim acenta vizeleri oraya göndermemiş. Neyse telefon edip vize numaraları öğrendik, gümrükten geçtik ve feribot beklemeye başladık. Feribot normal’ de saat 10:00’ da kalkıyor. Ama hiç bir zaman tam vaktinde kalkmıyor. En az yarım saat geç geliyor. Feribot dediğime de bakmayın, eskiden Esenköy- Kadıköy arası çalışan kapsül şeklindeki deniz otobüsü aslında.

Resim

Resim
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157378Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:21

Feribotun içinde klima olmadığı için içeri durmak ızdırap veriyor. O yüzden ben de açık kısmına geçip fotoğraf çektim hem de hava aldım. Saat ilerledikçe güneş iyice yakmaya başladı ve nem çok yükseldi. Nefes almak bile zorlaştı :(

Yarım saatlik yolculuğun ardından Kos’ a vardık. Ellerimizdeki malzemelerle birlikte gümrüğe vardık. 15 dakika sonra pasaportlarımıza vizelerimiz yapıştırılmış olarak bize verildi. Sonra da gümrük işlemleri başladı. 25 tane telefonu görünce mırın kırın etselerde acenta onları ikna etmeyi başardı ve nihayet giriş yaptık adaya. Adadan bizi cehennem gibi bir sıcak ve nem karşıladı. Bizi karşılamaya gelen araca eşyalarımızı yerleştirip otele doğru yola çıktık. Ben de camdan dışarıyı seyre koyuldum.

Resim

Adada ulaşım için genellikle motosiklet veya buggy kullanılıyor. Araç olarak da genellikle Suzuki Jimny var. Çoğunluğu cabrio. Ama araba zaten bi’ lokmacık olduğu için cabrio olması pek göze çarpmıyor :)

Resim
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157379Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:22

Mimarisi Bozcaada’ daki Rum Mahallesini hatırlatıyor insana. Biraz da kendi web sitelerinde aktarmış oldukları bilgilerden bahsedeyim :)

On iki adaların en büyüklerinden olan Kos adası, diğer adıyla İstanköy, Bodrum yarımadasının sadece 8 mil uzağında yer alıyor. Ege’nin en güzel ve en karakteristik Yunan Adası sayılan bu adada 32.000 yaşayanı olmasına rağmen yılda 1 milyona yakın turiste ev sahipliği yapmakta. Ege Denizinde Türkiye’ye en yakın Yunan Adası. Kos Adası'na Hem Turgutreis’ten hem de Bodrum limanından her gün birçok sefer yapılmakta. Ayrıca adada bir havalimanı bulunuyor.

Kos Adası'nda doğmuş ve sonrasında Anadolu’nun kuzeyini gezerek çalışmalarını sürdürmüş olan Hipokrat, Kos Adası'nın tıp biliminde de duyulmasını sağlamış. Adada yaşayan halkın yaklaşık % 10’u Türk. Şarapları, zeytinyağı ve baharatları ile zenginlikleri bulunan ada bir dönem Büyük İskender’in zamanında elde edilen ganimetlerin deposu olarak kullanılmış. Adanın tarihinde Kayralılar, Persler, Romalıların Helenist çağa kadar bulundukları görülür.


Kos Adası bir dönem de hekim Hipokrat, ressam Apelles, şair Philates ve Theocritus Prenslerin eğitim almak için geldikleri bir merkez olmuş.
1500’lü yıllarda Türklerin hâkimiyetinde olan Kos Adası 1912’ de İtalyan, II. Dünya Savaşında Almanlarca idare edildi. 1947 yılında ise Kos Adası tamamen Yunanistan a bırakıldı.
Kos adasında uygulanan ana din ise Yunan Ortodoksluğudur. Ayrıca Kos Müslüman toplumuna hitap eden bir camiye sahiptir. Adada bulunan Roma Katolik kilisesi yanı sıra İkinci Dünya Savaşı'nda ortadan kaldırılan bir Sinagog’da bulunuyor. Restore edilen bu Sinagog Kos belediyesi tarafından çeşitli olaylarda özellikle kültürel olanlar için kullanılıyormuş.


Ansiklopedik bilgiden sonra gelelim benim hikayeye. Az önce de bahsettiğim gibi ben buraya iş için geldim :) İşlerin yolunda gittiğini kontrol etmek için çalışmalara başlamadan önce otele yerleşip sırt çantamı bıraktım. Konaklama için Kipriotis Hotels seçilmiş. Şehir merkezine biraz uzak kocaman bir tatil köyü. İçinde kocaman kocaman bir sürü havuz var. Benim kaldığım oda sahile yakın, ev şeklinde dizayn edilmiş. Tek katlı bir bina, oturma odası, mutfağı, banyosu ve yatak odası var. Kos adası’ na gidecek olanlara burada konaklamasını tavsiye ederim. Gerçekten güzel bir otel. Çantamı bıraktıktan sonra harıl harıl çalışıp işleri hallettik. Bir an önce bitsin diye ben ajanstakilere de yardım ettim. İşimiz bittikten sonra ertesi gün gelecek olan ekibin yemek yiyeceği restoranı kontrol etmek için mekana gittik. Görevimiz lezzet testi ;)
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157380Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:24

Komşu olduklarından olsa gerek damak tadları bize çok yakın. Mezeler, yiyecekler, içecekler hemen hemen aynı. Masaya ilk olarak salata ve fava geldi. Ben favayı çok severim. En sevdiğim de Kadıköy’ deki Benusen’ in favasıdır. Burada da favayı görünce çok sevindim. Ama tadına bakınca hayal kırıklığına uğradım çünkü iç bakladan değil mercimekten yapılmıştı :(


Resim

Favanın ardından da güveçte salamki geldi. Salamaki bir çeşit peynir. Yağda kızartılmış fakat yağında rezene var sanırım. Çünkü rezene veya anason kokuyor. Kokuları birbirine yakın olduğu için ayırdedemedim. Neticede aynı familyadanlar :) Yalnız salamaki gerçekten nefis bir şey.

Resim

Resim

Gittiğimiz restaurantın adı Koako. Oranın en meşhur yerlerinden biri. Sanırım bizim İsmet Baba veya Cibalikapı Balıkçısı ayarında bir yer. Becerebilirsem ben de pişirmeye çalışcağım salamaki denen şeyden :)
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157381Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:25

Slamakiden sonra kalamar, kuzu şiş ve köfte geldi. Hepsi nefisti. Hele kalamar, tam lokum :) Etler çok güzel terbiye edilmiş. Çeşitli baharatlarla tatlandırılmış. Ama bunlar kekik, fesleğen gibi baharatlar. Lezzetleri süper. Bizim kebaplardan çok uzak tatları. Akdeniz mutfağı :)

Resim

Tüm bu güzel yiyeceklerin yanına rakı içmek istedim fakat saat henüz erken olduğu için bira ile idare ettim. Fix, Yunanistan’ ın yerel birası. Maltı az, içimi kolay, güzel bir bira. Yapış yapış sıcakta da 10 numara oluyor.

Resim

Lezzet testini de yaptıktan sonra ajanstaki arkadaşlardan birini yolcu edip biz otele döndük. Baktık saat henüz erken, gidip bir de yüzelim dedik. Hemen mayoları alıp doğru sahile indik. Akşam üzeri olduğu için sahil boştu. O yüzden tüm plaj bize kalmıştı.

Resim

Resim
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157382Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:25

Resim

Biz de akşam güneşini kaçırmadan hemen atladık suya ve günün yorgunluğunu attık. Yaklaşık yarım saat yüzdükten sonra çıkıp adayı keşfetmeye karar verdik. Hemen hızlıca duş alıp dışarı attık kendimizi.

Ajanstaki arkadaş, Alper, merkeze gitmek için taksi rica etti resepsiyondan ama o kadar çok bekleyen vardı ki bize sıra gelmeyecek diye korktum. O yüzden de yürümeyi, bulursak da taksiye binmeyi önerdim. Tam caddeye çıktık ki karşımızda buggy kiralayan bir yer gördüm. Tabii ben gözleri oraya dikince Alper durumu anladı. Sonra ben “belki de buggy kiralamalıyız” deyince Alper “hayır” diyemedi :)

Hemen gidip gözümüze bir tane kestirdik. Sonra da kiralayıverdik.

Resim
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157383Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:26

Buggy’ i kiraladığımız yerdeki abi çok kafa dengi çıktı. Hemen bize gezilecek, görülecek, yemek yenecek, eğlenilecek yerleri söyledi. Ben de oradan hemen bir harita kaptım.

Resim

Sonra da Alper’ le anlaştık. Giderken o kullanacak, dönüşte de ben. Ve ben yerimi aldım :)

Resim

Ada bi’ lokmacık olduğu için en uzak destinasyon 42 km. En yakın benzinciye uğrayıp depoyu full’ ledik ilk iş olarak. Sonra da en uzak nokta olan Kefalos’ a doğru yola çıktık. Önce merkeze gidip caddeleri gezdik, sonra limanda tur attık. Baktık ki pek bişey yok, otobana çıkıp Kefalos’ a doğru yol almaya karar verdik. Yanlız akşam saatinde bizden başka buggy kullanan yoktu :) Sanırım yeterince emniyetli olmadığı için. Ya da belki insanlar akıllı uslu sahilde takılıyorlardı.
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157384Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:27

Uzun farlarımızı yakıp, emniyet kemerimizi de taktıktan sonra otobanda gazladık  Buggy yaklaşık 60 km hız yapıyor. Ama daha hızlı gidiyor gibi hissediyorsunuz. Aracın önünde cam yok, dolayısıyla gece uçan tüm böcekler üzerinize geliyor. Gözünüze böcek veya kum kaçmasın diye gözünüzü hep kısmak zorunda kalıyorsunuz. Tabii ağzınızı da açmamanız gerekiyor. Ama ben o kadar çok gülüp eğlendim ki ağzım kapanmak bilmedi :) Tabii rüzgardan konuştuğunuz hiç bir şey de anlaşılmıyor. Ve saçlarınız karma karışık oluyor :) Tüm bunlara rağmen çok eğlenceli. Otobanda seyrederken gerçekten çok eğlenceli vakit geçirdik. Fakat iç aydınlatma olmadığı için haritayı tam göremediğimizden kaybolduk  Uzun bir süre daha gittikten sonra bir benzincide durup yol sorduk. Meğerse yolu şaşırıp Mastihari denen yere gelmişiz. Epey bir süre daha gidip tekrar ana caddeye çıktık. Yapış yapış nemli ve sıcak havada buggy’ nin rüzgarında serin serin yolculuk yapmak çok eğlenceliydi. Gerçekten çok keyif alıyordum. Çok da kötü geçmiyordu aslında doğum günüm morgulus

Tam güzel güzel geziyorken birden deniz seviyesinden yükseğe çıkıp ağaçlarla çevrili bir yoldan devam etmeye başladık. Yolda bir sis tabakasının içine girdik. O kadar soğuktu ki şok oldum. Dondum desem yeridir. Bir ara Alper’ e dönelim diyecektim ama cesaret edemedim. Titreye titreye devam ettik ve nihayet Kefalos’ a vardık. Sonradan öğrendim ki orası Plaka Ormanı’ ymış.

Kefalos, Kos’ a nazaran daha nezih daha sakin bir yer. Burada daha çok orta yaş ve üzeri insanlar var. Aynı zamanda tarihi bir yer. Ayos Stefanos Baziliği, Ayos İoannis Theologou Manastırı, adanın eski başşehri olan Astipalea’ya ait kalıntılar ve bölgede yaşayan ilk insanlara ait izlerin bulunduğu Aspri Petra (Beyaz Taş) mağarası burada yer alıyor. Biz akşam vakti gittiğimiz için buraları gezemedik. Ama sokak sokak dolaşıp tarihi soluduk, ve tabii tavernalardan gelen mis gibi uzo kokusunu.

Tüm bu güzel kokular karnımızı acıktırdı. Ama burada değil de Zia’ da yemek yiyecektik. Buggy’ ci abi orada yememizi salık verdi ;)
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157385Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:28

Ben yolda yine soğuk hava tabakasını düşünerek gerildim biraz. Sonra sırt çantamdaki şalım aklıma geldi. Hemen bir güzel sarınıp sürücü koltuğuna yerleştim. Sonra da Alper’ in numaralı gözlüğüne el koydum. Onun gözlükleri olduğu için kullanırken gözünü korudu. Fakat benim yolu görebilmem için gözlük şarttı. Ben de gözlüğe el koydum. Numara büyük olduğu için görüntü kalitesi kötü oldu ama en azından gözlerim açıktı :) Evet, gerçekten çok eğlenceliymiş bu aleti kullanmak dedim içimden. Yanlız boyum pedallara yetişmediği için vites değiştirmek sorun oluyordu. O yüzden vites değiştireceğim zaman öne doğru kayıp debriyajı köklerken Alper’ de vites değiştiriyordu. Tabii bu dayanışma çerçevesinde zaman zaman devri çok yükseltip motoru epey bağırttık. Ama devir yükseldikçe motor ısınıyordu biz de bundan sebeplenip ısınıyorduk. Ben inanılmaz çok eğlendim bu süre zarfında. Güle oynaya, ciyaklaya ciyaklaya giderken Zia’ yı da kaçırmayalım diye tabela gördüğümüzde yavaşlayıp Alper’ e “bak bakalımne yazıyor “ dedim. Alper de “gözlüğüm olmadan göremem” deyince bastık kahkayı :) Sonra da her tabelaya yaklaştığımızda ben gözlüğü Alper’ e uzatıp yardım cı oldum bu sayede tabelalara baka baka sonunda bir yola saptık. Zia diye orayı gösteriyordu yol. Daldık yola ama asfalt olmadığı için tangır tungut gitmeye başladık. Sonra mahalle aralarından geçip tarlalara geldik. Yanlış yolda olduğumuzu farkedip dönmeye karar verdik ki köpekler havlamaya başladı. Ben köpeklerden deli gibi korktuğum için panik oldum. Zar zor ileri geri tarlaların içinden döndük. O sırada Alper etrafı görmek için ayağa kalkıp buggy’ nin dışına sarktı. Sonra da mest olmuş vaziyette, böyle girmek çok eğlenceli diye bağırışını duydum. Neyse, zor bela tekrar caddeye çıktık. Ama artık o kadar çok acıktık ki Zia’ yı bulmaktan vazgeçip Kos’ a dönmeye karar verdik.

Limana geldiğimizde yemek yemek için mekan aramaya başladık. Doğum günü kızı olduğum için Alper güzel bir yer seçmeye özen gösterdi. Ama saat o kadar çok geç olmuştu ki mekanların çoğu kapanmak üzereydi. Sonunda gözümüze bir yer kestirip oturduk.
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157386Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:29

Maden adadayız, yine deniz ürünü yiyelim diyerekten ben kılıç balığı sipariş ettim. Çok da doğru bir seçim yapmışım. Lokum gibi yumuşacık lezzetli bir balık yedim :)

Resim

Yemeğimizi yedikten sonra gece kulüplerine de bir bakalım dedik. Kefalos’ a doğru yola çıkarken stadyumdan çılgınlar gibi müzik sesleri geliyordu. O yüzden oraya gitmeye karar verdik. Fakat biz gittiğimizde mekan kapanmak üzereydi. Meğerse konser varmış fakat yetişememişiz. Biz de tekrar limana geri döndük ve barlar sokağına daldık. Yanlız buradaki barlarda sadece çocuklar vardı. Yaş ortalaması 16. Çok garip geldi bize. Tevellüt eski olunca sarmıyor böyle ortamlar tabii. Tüm barlar sokağını baştan aşağı dolanıp uygun bir mekan baktık ama bulamadık. Sonra yol üzerindeki Zona geldi aklımıza. En çılgın gece kulübü :)

Zona gerçekten güzel bir gece kulübü, dekorasyon falan 10 numara. Ama içerdeki tipler ve müzik çekilecek cinsten değil. Birer bira içip oradan da çıktık.

Baktık adanın altını üstüne getirmişiz, gidecek mekan da kalmamış, bari dağılıp uyuyalım dedik. Ertesi gün, büyük gün :)
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157387Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:29

Sabah uyanıp işle ilgili son durumu kontrol ettim sonra da gidip kahvaltımı yaptım. Ama bir sorun vardı. Otopark’ taki buggy :( Dışarısı çok sıcak, benim boyum yetişmiyor debriyaja ve kıyafetim müsait değil. Baktım ben süremeyeceğim bu halde. Yürüyerek kiraladığımız yere gittim ve abiye benim boyum yetişmiyor siz aracı alabilir misiniz diye rica ettim. Sağolsun beni kırmadı ve buggy işini de kazasız belasız hallettim.

İş toplantısı da çok şükür kısa ve başarılı bir şekilde bitti ve öğlen 12 gibi dün lezzet testi yaptığımız mekana geçtik :)

Tabii bugün büyük gün olduğu için işletme daha da çok özenmiş yemeklere. Yine döktürmüşler :)

Resim

Resim

Yemeği de yedikten sonra liman tarafını görmek için tekrar merkeze gittik. Yanlız bu ada gündüz yaşamak için çok berbat bir yer. Hava inanılmaz sıcak ve vıcık vıcık nem var. İnsan zor nefes alıyor.

Resim
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Kullanıcı avatarı
SEVAL
Uzman Çavuş
Mesajlar: 765
Kayıt: 11 Mar 2010 11:35
Konum: İSTANBUL
İletişim:

Re: Kos Gezisi

Mesaj: # 157388Okunmamış mesaj SEVAL
18 Eyl 2012 11:30

Adanın mimarisi diğer Yunan adalarını çağrıştırıyor. Beyaz kilise duvarları ve mavi çatılar. Gerçekten çok şık.

Meydanda bir de camii var. Defterdar Cami, ama sadece dini bayramlarda ibadete açılıyor, onun dışında kapalı.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Kiliselerin altında irili ufaklı bir çok dükkan var. Bunlar genellikle hediyelik eşya satıyorlar. Fakat adada fiyatlar çok yüksek. Gelip de buradan giyim alış verişi yapmak çok gereksiz. Burada en ucuz şey içki.

Çarşıda da az biraz dolaştıktan sonra daha fazla sıcağa dayanamayıp, minik bir kafede oturup soğuk bir Smirnoff Ice içtim. Bu arada da insanları seyrettim. Kendimi Çeşme’ de gibi hissettim. Gerçekten çok benziyoruz bir birimize :)

Smirnoff Ice keyfinden sonra feribot iskelesine gidip dönüş yoluna geçtik. Ajans, feribotu sadece bizim için kiraladığından dolayı bizden başka kimse yoktu feribotta. Yarım saat sonra Bodrum’ a varıp da yanaşınca gümrük görevlileri “giriş yapamazsınız” dedi. Hepimiz şaşkınlık içersinde bakışırken, görevli, sizin izniniz yok, sizi alamayız deyince şok olduk. Tekrar Kos’ a gidip orada Turgut Reis’ e yanaşmamız söylendi. Bu saçma öneriyi hepimiz şaşkınlık içerisinde karşıladık, adamlar bizi almadılar resmen. Neyse ki ajans bir kaç telefon görüşmesi sonucu işi çözdü de yarım saatlik bir bekleyişten sonra Bodrum’ a çıkabildik. Sonra tekrar rutin şeyler. Havaalanına git ve eve dön. Tabii en güzel kısmı “home, sweet home”.
Seval Duban (A rh+)
Suzuki Grand Vitara XL7 2.0 TD
TB2PDU

İncir Çekirdeği Dolum Tesisleri...
Tesis Müdürü


http://www.sevalduban.com
http://sevalduban.blogspot.com.tr/

Cevapla

“YURTDIŞI GEZİLERİMİZ” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 60 misafir