Yunanistan Gezisi

YURTDIŞI GEZİLERİMİZ, DENEYİMLERİMİZ,TAVSİYELER

Moderatörler: cenknalbantoglu, DERKMEN, Offroadpassion

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183751Okunmamış mesaj erhen
18 Kas 2013 18:31

Kurban Bayramında nöbetimin olmaması ve dokuz günlük tatil fırsatının dayanılmaz cazibesi karşısında uzun zamandır görmek istediğim Yunanistan,Makedonya ve Bulgaristan için hazırlıklara başladım.Daha önce seyahat şirketlerinin düzenlediği turlarda başkalarının keyfi tutumlarından yıldığım için bu yolculuğu kendi aracımla yapmaya karar verdim. Yeşil pasaportlu olmak vize açısından sorunum olmayacağı anlamına geliyordu.Ancak kendi aracınızla yurtdışına çıkmak için aşağıda saydığım ve ilk ikisi zorunlu olan bazı prosedürleri tamamlamak gerekiyor;
1-Yeşil sigorta=gren card da denilen uluslararası trafik sigortası Türkiye Turing Kurumu (TTK) ya da herhangibir sigorta acentesinden en az 15 günlük ve yaklaşık 63 € karşılığında yapılıyor.
2-Uluslararası ehliyet sadece TTK’dan alınabiliyor.İlk seferde yıllık 346 TL. müteakip yenilemelerde yıllık 180TL ödeniyor.Yunanistan ve Rusya hariç diğer ülkelerde bunu soran hiçbir gümrük görevlisi ya da rent a car şirketine rastlamadım.Yunan adalarında bile istemediler ama Yunanistan'a karayolu ile girmek istiyorsanız bilesiniz ki kapıda pasaporttan önce uluslararası ehliyetinizi soruyorlar.
3-Aracınız kaskoluysa ve yurtdışında da kaskonuzun geçerli olmasını istiyorsanız seyahat süreniz kadar bir ek kasko yaptırabiliyorsunuz ki benim araca bir hafta için 10€ verdim
4-Yurtdışında hastalık,kaza vs. durumlar için sağlık sigortası.Bir aylık kişi başına 5 € ödedim.
5-Bunların dışında eğer yurtdışına çıkacağınız araç size ait değilse-eşinize bile ait olsa-ve araç sahibi sizinle beraber seyahat etmeyecekse bir de yeminli tercüman ve noter onaylı bir muvaffakatname gerekiyor ve tabii ki her Türk vatandaşının yurtdışına çıkarken ödemek zorunda olduğu 15 TL harcı da yatırmak zorundasınız.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183752Okunmamış mesaj erhen
18 Kas 2013 18:38

Bundan sonraki seyahatlerimizi kendi aracımızla yapmayı kafaya koyduğumuz için bu prosedürü teker teker tamamladık ve son olarak da aracı servise bırakıp bakımını yaptırınca artık yola çıkmaya hazırdık.Yolculuğu aslında Suzuki ile yapmak istiyorduk ancak internette Makedonya’da hiç Suzuki servisi bulamayınca eşime ait 2007 model Ford Focus tdci aracımızla yola çıkmaya karar verdik.
Bu başlık altında sizlere Yunanistan gezimizi ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalışacağım.Amacım Yunanistan'a benden sonra gidecek kardeşlerimi elimden geldiğince bilgilendirmektir.Umarım yararlı olurum.
Önce bazı genel bilgiler vererek başlayalım;Yunanistan’da daha önce ücretsiz olan otobanlar ekonomik kriz nedeniyle paralı hale gelmiş.Otobanlar gayet güzel ve geniş yalnız İpsala-Selanik arasında otobanda benzinlik, cafe,restaurant tarzı yerler bulunmuyor.Otobandan çıkıp benzinlik aramak zorunda kalmamak için deponuzu yunan gümrüğünü geçince doldurmak daha doğru olurBen sürekli Shell’den yakıt aldım.Eurodiesel 1.35€ yaklaşık 3.75TL ve Lpg ise 0.69€ yaklaşık 1.90 TL civarındaydı.Şehirler arası ücretsiz yollar bölünmemiş ve dar yollar olup levhalardaki hız limitleri genellikle 70-80km gibi ve yoğun radar kontrolü var.Hız limitini aşmanın cezası ise 83€ ve sadece banka yoluyla ödeyebiliyorsunuz.Ben bu kadar prosedürle uğraşmamak için hız sınırı 130+13=143 km olan otobanı tercih ettim.
Şimdi de günlük hayatta gerekli olabilecek yunanca bazı basit kelimeleri yazayım;
Kalimerasas........................................................Günaydın
Kali vradi sas………………………………………………….....İyi akşamlar
Evharisto poli:.....................................................Teşekkürler
Yia su:...............................................................Hoşçakalın
Yia sas,Ti kanete?................................................Selam,nasılsınız?
Geitovas……………………………………………………………..Komşu
Psomi:................................................................Ekmek
Deka…………………………………………………………….......10
Ekato………………………………………………………………....100
Posokane:...........................................................Ne kadar?
Nero:..................................................................Su
Ne:.....................................................................Evet
Ohi:....................................................................Hayır
Voitiya:...............................................................İmdat
En son erhen tarafından 21 Kas 2013 21:56 tarihinde düzenlendi, toplamda 4 kere düzenlendi.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183755Okunmamış mesaj erhen
18 Kas 2013 19:02

Tatilin başladığı Cuma akşamı yola çıkıp yer yer yoğun sis altında yaklaşık 470 km. yol yaptıktan sonra sabah 08.30’da İpsala gümrük kapısına geldik.Burada bizi kötü bir sürpriz bekliyordu.Yunan tarafındaki gümrükçüler işi yavaşlatma eylemindeydiler ve biz Kipi sınır kapısından onay alıp Yunanistan’a girdiğimizde saatlerimiz 12 olmuştu.Bu arada Türkiye ile Yunanistan ve Bulgaristan arasında saat farkı yok. Makedonya ise bizden 1 saat geridedir.[photobucket]Resim[/photobucke
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183757Okunmamış mesaj erhen
18 Kas 2013 19:33

Hal böyle olunca zaman kazanmak için Gümrük kapısından sonra “Egnatia Odos” yazan otobana çıkıp Dedeağaç (Alexandropoli) - Gümülcine(Komotini) ve İskeçe(Xanthi)’nin sadece yakınından geçerek 195 km. ötedeki Kavala’ya vardık.Kavala 80.000 kişinin yaşadığı,deniz kıyısında bulunan çok hoş bir şehir.Şehire adımınızı attığınızda Kanuni zamanında yapılmış devasa su kemerleri sizi karşılıyor.
[photobucket]Resim[/photobucket]
En son erhen tarafından 18 Kas 2013 21:42 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183758Okunmamış mesaj erhen
18 Kas 2013 19:39

Kavala aynı zamanda Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğduğu kent. Kavalalılar paşaya sahip çıkmış, paşanın evini müzeye çevirmişler. Evin hemen yanında da paşanın at üstünde heybetli bir heykeli yer alıyor. Heykelin altında da 'Osmanlı'ya isyan eden Mısır Kralı Mehmed Ali' :?: yazmışlar.
Resim
Paşanın yaptırdığı külliye binası ise günümüzde otel olarak hizmet vermekte.
Resim
En son erhen tarafından 18 Kas 2013 21:33 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183759Okunmamış mesaj erhen
18 Kas 2013 20:04

Şehrin merkezinde bulunan Nikolai Kilisesi 1530’da Pargalı İbrahim Paşa adına Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı cami olup 1926’da kiliseye dönüştürülmüş. Yunanistan’da tüm balkan şehirlerinde olduğu gibi bu şekilde önce cami olup sonra kiliseye dönüştürülen çok sayıda eser var.
[photobucket]Resim[/photobucket]
Resim
Kavala sahili.Resmin sol tarafındaki sarı renkli tabelada görülen 460 yazısı İstanbul ile Kavala arasındaki mesafeyi gösteriyor.Tabelanın hemen üst tarafında ise Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın külliyesi görülmektedir.
En son erhen tarafından 18 Kas 2013 21:36 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183760Okunmamış mesaj erhen
18 Kas 2013 21:15

Bu hızlı Kavala turundan sonra karnımız iyice acıkmıştı.Deniz kıyısındaki bir şehirde yemeğimiz elbette deniz mahsulleri içerecekti.Öğlen yemeğimizi daha önceden belirlediğim şekilde limandaki Karaoli Dimitriou, 36 adresindeki Orea Mitilini=Güzel Midilli restaurant’da aldık.Bunun hemen yanında bulunan ve dönüş yolunda ziyaret ettiğimiz Panos&Zafira Restaurant da iyi bir seçenek olarak aklınızda bulunsun derim.Menüye baktığınızda kiril alfabesini bilmiyorsanız pek bir şey anlayamazsınız.Ancak 500 seneden fazla Osmanlı egemenliğinde kalan bir komşu ülkede yemeklerin isminin bizdekinden çok farklı olması beklenemezdi.Üstelik Yunanistan'da hemen herkes isterse sizin ne dediğinizi anlayacak kadar dilimizi bilir.Ne mi yedik?
Resim Feta(=Yunanistan'a özgü sert,yağsız beyaz peynir) saganaki(=sahanda)
Resim Kabak mücver(=müjver)
Resim Yunan(=Grek)salatası.Bildiğimiz çoban salatadan farkı üzerine feta peyniri koymuşlar.
Resim Cacık(=tzatziki).Bizdekinden farkı keçi veya koyun süzme yoğurdu ile yapılması
Resim Ahtapot salata(=octapod salad)
Resim Kalamar(=kalimar) tava.Uyarı!!Garsona önceden baby kalimar demezseniz masanıza bizde olduğu gibi küçük halka şeklinde dilimli kalamar değil böyle büyük kalamar gelecektir.
Resim Hamsi(=giros) tava
Resim Son olarak da kılıçbalığı(=hifidas) şiş aldık.Dört kişi zorlukla bitirebildiğimiz bu yemek için 50€ ödedik.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183761Okunmamış mesaj erhen
18 Kas 2013 22:15

Yemekten sonra Kavala’ya özgü bir gıda olan Kavala kurabiyesi=Kourabiedes peşine düştük.Un,şeker pudra şekeri ve bademden yapılan yarım ay şeklindeki bu kurabiye için en iyi adres Allotino olup Spetson 23 St. Nikolaos (yemek yediğiniz yerden çıkınca sağ sonra bir daha sağa dönün yaklaşık elli metre sonra soldaki kilisenin yan sokağında) adresindedir.Yarım kiloluk kutusu 4-5€ olup bademlisi yanında krokanlısını da tatmanızı tavsiye ederim.

[photobucket]Resim[/photobucket]

Alışverişimizi de tamamladıktan sonra yaklaşık 1.5 saatlik otoban yolculuğuyla 150 km. ötedeki Selanik’e (Thesselanoki) vardık.Selanik 800.000 kişilik nüfusuyla ülkenin ikinci büyük şehridir ve yunan makedonyasının da baş şehridir.Bizim için önemli olan kısmı ise Atatürk’ün doğduğu evin burada olması ve şehrin İzmir’le olan benzerliğidir.Selanik çok turistik olmamasına rağmen 24 saat yaşayan bir şehirdir.Caddelerde,sokaklarda,parklarda sürekli bir kalabalık ve canlılık hakim. Genç ve çalışmayı sevmeyen nüfus oldukça fazla. Bu sebeple günün her saatinde kordon boyunca sıralanan cafe ve barları , ellerinde biberon gibi sürekli frappe (=Hazır kahve'nin soğuk içilen bir çeşidi olup en iyi şekli; bir shakerin içine 1,5 kaşık frappe için özel hazırlanmış toz hazır kahveyi ve 3 kaşık şeker koyduktan sonra iyice çalkalanır. Oluşan köpük ince uzun bir bardağa dökülür.İsteğe göre üzerine az miktar süt (dondurma) ve bardağın içine 2-3 küp buz ilave edilir) bardağı tutan gençlerle tıka basa dolu görmeniz mümkün.

[photobucket]Resim[/photobucket]

Şehirde dükkan ve müzeler erkenden kapanıyor. İnsanlar gezmeye, dinlenmeye ve eğlenmeye fırsat yaratabiliyorlar. Bu sayede şehir sürekli olarak canlı kalıyor.Avrupa Birliği fonları sağ olsun…
En son erhen tarafından 19 Kas 2013 16:22 tarihinde düzenlendi, toplamda 5 kere düzenlendi.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
Offroadpassion
SITE ADMIN
Mesajlar: 18656
Kayıt: 21 Oca 2010 15:21
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183788Okunmamış mesaj Offroadpassion
19 Kas 2013 09:27

Erhan abi eline sağlık, detaylar, fotoğraflar ve anlatım çok başarılı :P , gitmiş kadar olduk...Anlatım ve rehberlik detayları bence çok faydalı, gidecek olanlara(ben) çok ciddi bilgiler içeriyor :P eline emeğine sağlık diyorum 8-)

Ben bu yaz motorsikletle Yunanistan İtalya turu yapıcaktım, kısmet olmadı inşallah seneye giderim, bu bilgiler son derece faydalı olacak..
Site Admin

Kullanıcı avatarı
ozdemirbrs
Albay
Mesajlar: 5953
Kayıt: 01 May 2012 12:50
Konum: BURSA merkez
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183800Okunmamış mesaj ozdemirbrs
19 Kas 2013 10:10

bittimi.... :(
Hüseyin Özdemir
Bursa köyü ağası...
yaş = İzmir + Bursa
[/b]2007 suzuki Jimny JLX 1,3 MT Koçero
2012 ford fiesta 5k titanium 1,4 TDCI
0 RH (+)

Kullanıcı avatarı
reis67
Yüzbaşı
Mesajlar: 4046
Kayıt: 03 Kas 2012 00:14
Konum: istanbul
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183823Okunmamış mesaj reis67
19 Kas 2013 12:58

bu ay yeşil pasaportumu alıyorum..

yurtdışı gezileri başlığını biraz takip edelim bakalım :roll:
Selçuk Engin / 43 / Bahçeşehir
1997 Nissan Pathfinder R50 3.3 V6 / PÖH
1999 İNFİNİTİ QX4 3.3V6/ LORD

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183876Okunmamış mesaj erhen
19 Kas 2013 18:39

ozdemirbrs yazdı:bittimi.... :(
Hüseyin Kardeşim ben işten fırsat buldukça ve biraz da detaylı yazdığım için bu gezi notlarının yazımı uzun zaman alacak.Umarım sıkılmazsınız :) utanma
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183877Okunmamış mesaj erhen
19 Kas 2013 18:42

Selanik’te gezilecek yerlere önce Atatürk’ün evinden başlamak gerek. Atamızın evi şehir merkezinin hemen üstünde Aya Dimitriya Mahallesinde Apostolu Pavlu caddesinde ve merkeze beş dakikalık yürüyüş mesafesindedir.Evin hemen bitişiğinde Türk konsolosluğu vardır.Atatürk’ün evi Lozan antlaşmasından sonra önce yunan hükümetine geçiyor ve sonrasında yunan bir iş adamına satılıyor. Ancak daha sonra Selanik Belediyesi’nin girişimleri ile ev yunan işadamından satın alınıp, Atatürk’e hediye edilmiş. Şu anda müze olarak kullanılan evin giriş kapısına Selanik Belediyesi tarafından aynen şu cümleler yazdırılmıştır: “Türk milletinin büyük müceddidi ve Balkan ittihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal burada dünyaya gelmiştir. İş bu levha Türkiye Cumhuriyetinin onuncu yıldönümü münasebetiyle konulmuştur. Selanik, 29 Birinci teşrin 1933“.
Evin dış görünümünde bir sadelik ve zariflik dikkat çekiyor. Aynı derslerde öğretildiği gibi iki katlı pembe boyalı olan evin alt katında Zübeyde Hanımın odası ile kiler ve mutfak yer alırken, üst katında da Atatürk’ün doğduğu oda ile Müze haline getirilmiş yatak ve çalışma odası var.Biz kapının önüne geldiğimizde saat 17.15 idi ve ne yazık ki evin içini gezmemiz için izin verilmedi.Biz de dış cephenin resmini çekmekle yetindik.

Resim
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183879Okunmamış mesaj erhen
19 Kas 2013 19:01

Selanik’te gezilecek tarihi yapılar içerisinde en önemlisi ise Beyaz Kule(=Lefkos Pirgos)dir.Yaklaşık 30 metre yüksekliğinde olan ve Selanik’in simgesi sayılan bu kule, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılmış olup mimarının da Mimar Sinan olduğu rivayet edilir. Başta İttihat ve Terakki olmak üzere dönemin padişahlığa muhalif tüm hareketleri Beyaz Kule’nin çevresinde şekillenmiştir.Kule Osmanlılar tarafından denizden gelecek tehlikeler için savunma amaçlı garnizon ve hapishane olarak kullanılmıştır.
1912′de Balkan Savaşlarının sonucu olarak Selanik Yunanlıların eline geçince, kule sembolik bir vaftiz uygulaması olarak beyaza boyandığı için ismi Beyaz Kule olarak kalmıştır.Ancak şu anda resimde de gördüğünüz üzere kulede beyazlıktan eser kalmamış.Kuleye giriş ücreti 3 €.

Resim

Selanik’te vaktiniz kalırsa görmenizi tavsiye edeceğim son yer Unesco tarafından dünya kültür mirasına alınan,Atamızın evine çok yakın bir konumda ve aynı cadde üzerindeki Yunanistan’ın en büyük katedrali olan Aya Dimitros ya da Agios Dimitrios’tur.

Resim
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183880Okunmamış mesaj erhen
19 Kas 2013 19:12

Selanik’te booking.com’dan bulduğum 22,sigrou adresindeki Nea Metropolis Otel'de kaldım.Konum olarak Aya Dimitros Katedraline yani şehir merkezine çok yakın olması ve park yeri olması dışında fazla bir artısı yoktu ama dört kişi için 70€ fiyat da oldukça makuldü.Otele yerleştikten sonra akşam yemeğimizi yemek üzere Kapadistriou,5 adresindeki Agora Ouzerie’ye gittik.Burada yine deniz ürünleri ağırlıklı bir menü ile birlikte retsina denilen ve antik çağlardan beri üretimi yapılan çam reçine aromaları ile zenginleştirilmiş ve asiditesi yüksek bir şarabı denedik.Gerçekten güzel bir şaraptı.Bu yemeğe de 50€ ödedikten sonra İzmir Kordonboyu'nun deniz doldurulmadan önceki haline neredeyse birebir benzeyen Selanik Kordon Boyunu gezmeye çıktık.Limandan başlayıp Beyaz Kule’ye kadar ilerleyen caddede her zevke hitap edebilecek mekanlar bulmak mümkün.Oturmak istemeyenler karşı kaldırımda deniz kenarında hiçbir engelle karşılaşmadan yürüyebilirler.Ancak denizden kesif bir koku geliyor ve bu da Selanik için çok olumsuz bir puan.

Resim

Yürüyüşten sonra canımız tatlı bir şeyler yemek isteyince bize tavsiye edilen Venizelou Elefterou caddesi 54 numaradaki Chatsis=Hacı pastanesine giderek galaktobureka=bizdeki sütlü börek ya da daha yaygın tabiriyle çok güzel bir laz böreği yedik.Fiyatı:3€.
Resim
En son erhen tarafından 21 Kas 2013 21:57 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183881Okunmamış mesaj erhen
19 Kas 2013 19:17

İkinci günün sabahında 501 km. ötedeki Atina’ya vakitlice ulaşmak için Selanik’ten erkenden ayrıldık.Otoban gayet güzel ancak ücretli ve Atina’ya varıncaya kadar neredeyse 20€ otoban ücreti ödedim.Yaklaşık dört saatlik bir otoban yolculuğu sonrasında Atina’ya girmeden hemen önce sağa doğru saparak Korintheus yoluna girdik.Bu yol yaklaşık 70 km. ve otobandan yarım saat kadar sürüyor.Otobanın sonuna doğru Korinthian İsthmus(=isthmia korinthia) yazan levhadan çıkarak Korint Kanalı’na vardık.

[photobucket]Resim[/photobucket]

Adriyatik ve İyon Denizleri ile Ege Denizi’ni birbirine bağlayan ve 1881 yılında kazılmaya başlanan bu kanal 1893’de hizmete açılmıştır.Navigasyon teknolojisinin bulunmadığı o yıllar için çok önemli olan 6.5 kmlik bu kanal ayrıca gemilere yaklaşık 400 deniz mili avantaj sağlamaktaydı. Boyu 6343 metre, eni 24.6, yüksekliği 52 metre, su derinliğiyse 8 metredir. Bu ölçüleriyle, ancak orta boya kadar gemilerin geçebileceği genişlikte bir kanaldır. Geçişi gemiler kendi başlarına yapmazlar. Bu işi, orada görevli römorkörler yerine getirirler.Günümüzde modern navigasyon sistemlerinin varlığı ve gemilerin eskisine nazaran daha güçlü motorlarla donatılması ve geçiş ücretinin yüksekliği nedeniyle eskisi kadar fazla rağbet görmese de her gün bu kanaldan çoğunluğu gezi gemisi olan yaklaşık 30 kadar gemi geçmektedir.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183883Okunmamış mesaj erhen
19 Kas 2013 20:26

Atina’da only apartments.com’dan Agiou Markou Sokakta geceliği 75€ olan bir apartman dairesi kiraladım.İki yatak odalı,her odada klima ve tv olan bu ev hem otele nazaran daha ucuz ve konforluydu,hem ev sahibi Dimitri çok yardımsever ve güleryüzlü birisiydi hem de son derece merkezi bir konumdaydı.Booking.comdan baktığım Atina ’ nın merkezindeki oteller dört kişi için gecelik 120-150€ arasında değişiyordu.Bu apartman dairesini özellikle tavsiye ederim.Atina dört milyonluk nüfusuyla 13 milyon nüfuslu Yunanistan'ın kalbi desek doğru bir tanımlama yapmış oluruz.Ancak Atina'da trafik gerçekten çok sıkıntılı.Bunun nedeni dar yollar ve yetersiz yön levhaları.Avrupa Birliği'nin baskısı nedeniyle Yunanistan otoban ve şehirler arası yollarda kiril alfabesiyle yazılmış anlaşılması güç levhaların yanına ingilizce açıklamalarını içeren ikinci yön levhalarını eklemişse de şehir içindeki levhalar genellikle kiril alfabesiyle yazılmış ve çoğunun üzeri sprey boyalarla boyanmış vaziyette.Her ne kadar insanlar yardımcı olmaya çalışsalar ve TR plakalı olmak tahmin edilenin aksine bir avantaj olsa da böylesi bir trafikte durmadan yol sormak gerçekten zor oluyor.Bu nedenle Yunanistan'a kendi araçları ile gideceklerin mutlaka navigasyon cihazı edinmeleri gerekir derim.
Öte yandan dar sokaklardaki az sayıdaki park yerlerine sadece aracınızın camında abone olduğunuzu gösteren pul varsa park edebilmeniz işin bir başka sıkıcı tarafı.Atina'da şehir merkezindeki kapalı otoparklara günlük 7-12€ ödeyerek park edebiliyorsunuz.Eğer aracınızı rastgele park ederseniz döndüğünüzde aracınızı plakaları sökülmüş olarak bulursunuz ki ondan sonra ayıkla pirincin taşını...Bu şekilde plakası sökülmüş İstanbullu bir aileye yardımcı olmak için polise bir saat de ben dil döktüm ama adamlar Nuh dediler peygamber demediler ve pazar günü söktükleri plakayı pazartesi günü ceza (50€) bankaya yatırıldıktan sonra geri verdiler.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183886Okunmamış mesaj erhen
19 Kas 2013 20:48

Apartmana yerleşip aracı da yakındaki kapalı otoparka bıraktıktan sonra önce eve üç dakika mesafedeki ve Atina'nın merkezi sayılan Monastraki meydanına gittik.Fotoğrafın sağında Osmanlı camisi arkasında ie Akropol gözükmekte.Akropole çıkan yaya yolunu görünce mini trenle gitmenin daha mantıklı olacağına karar verdik. :)
Resim
Bundan sonra bir taksiye 10€ verip Pire limanına hareket ettik.Atina'nın iskelesi olan Pire(=Piraeus), yedi kilometrelik sahil şeridi ile Ege Denizi kıyısında yer almaktadır.Pire aynı zamanda Atina’ya gelen tüm seyahat gemilerinin limanıdır.
[photobucket]Resim[/photobucket]
Buradaki küçük turun ardından akşam yemeği için Paşalimanı denilen bölgedeki Akti Moutsopoulou 21 adresindeki Ta Katsarolakia’da oturduk.Harika liman manzarası ile uzo eşliğinde ve deniz mahsulleri ağırlıklı olarak yediğimiz yemek sadece 45 € tuttu.Uzo bizim rakıya göre daha düşük alkol(%40) ve anason içeren ve su katılmadan sadece buzla içilmesi önerilen içimi daha hafif bir içki.Uzo’ nun üretiminde daha çok şeker pancarı ve üzümden elde edilen etil alkol kullanılıyor ve içine şeker,karanfil, tarçın, sakız gibi maddeler katılıyor.En ünlü markalar Barbayani (Varvayani okunur) ve Ouzo 12’dir.Söz yemekten açılmışken küçük bir bilgi ekleyeyim. Yunanistan’da;
Taverna : Yemek+müzik+dans olabilen restoran,
Psistaria : Et ürünleri ağırlıklı restoran.
Psarotaverna: Sadece balık ve deniz ürünleri ağırlıklı restoran,
Platanos :Yerel lezzetlerin sunulduğu restoran anlamına geliyor.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
antalya_mehmet
Uzman Çavuş
Mesajlar: 609
Kayıt: 28 Eyl 2011 13:42
Konum: Antalya
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183890Okunmamış mesaj antalya_mehmet
19 Kas 2013 21:03

paylaşımınız için teşekkürler, sayenizde gezdik gördük yedik :P en çok da baby olmayan kalamarı (afiyet olsun hepimize ) morgulus
Mehmet ÇAKIRER B Rh+
1995 Vitara V6 2.0 (Design by Oguz1134)
Nam- diğer "prototype"
Yaş 37
Alanya / ANTALYA

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183981Okunmamış mesaj erhen
20 Kas 2013 18:31

Atina, ismini Yunan mitolojisinde adı geçen "Athena"dan alır.Athena mitolojideki baş tanrı Zeus’un kızıdır.Atina yeni kurulmakta iken, kentin tanrısının kim olacağı tartışılmaya başlanır. Tüm Olimpos tanrıları bir araya gelir. Çeşitli yarışmalar sonucunda finale iki tanrı kalır. Bu iki tanrı deniz ve deprem tanrısı Poseidon ile zeka ve sanat tanrısı Athena' dır.Jürideki tanrılar, kente en büyük hediyeyi verecek olanı Atina'nın tanrısı seçeceklerini bildirirler.İlk olarak, kendinden emin Poseidon öne çıkar. Üç başlı mızrağını yere vurur,yer yarılır, ortaya bir at çıkar. Poseidon atı herkese göstererek "Bu evcil bir attır, insanı yorulmadan istediği her yere götürür, onun yüklerini taşır" der. Tüm tanrılar bu güzel hayvan karşısında adeta büyülenmişlerdir.Athena ise küçük bir gülücük atar ve ünlü mızrağını yere saplar. Mızrağın saplandığı yerden bir filiz çıkar, büyür büyür ve çok güzel bir zeytin ağacı olur."Bu zeytin ağacıdır. Meyvesi olan zeytinin saymakla bitmez özellikleri vardır. Zeytini insanlar yiyebilirler,yemeklerine katabilirler ya da yağını çıkarıp yakarak geceleri aydınlanırlar ya da yemeklerine dökerler ve müthiş lezzetler elde ederler. Üstelik insanlar bozulmasını istemedikleri yiyecekleri saklamak için de bunu kullanabilirler" der.Tanrılar Athena'yı tebrik ederler.Artık kent onundur.
Sabah neredeyse her köşe başında şubesi olan Everest’ten aldığımız unlu mamuller ile kahvaltımızı yaptıktan sonra antik uygarlık gezimize başladık.Bölge Atina’nın en çok görülmek istenen ören yeri olduğu için kalabalık oluyor.Sadece sabah erken saatlerde nispeten tenha olduğundan bu saatte gitmek daha doğru olacaktır. Akropolis’e ulaşmak için asfalt ancak dik bir yolu tırmanmak gerekiyor ve bölgenin içi de yüzyıllar boyu aşınmış ve kayganlaşmış taşlarla dolu. Bu yüzden ayağınıza kaymayacak rahat ayakkabılar giymenizde fayda var.Yayan çıkmanın yanı sıra bir başka seçenek de kişi başı 6€ vererek mini trene binmek.Tren bir üst mesajda gördüğünüz Monastraki meydanının köşesinden her saat başı kalkıyor.Altı saat geçerli olan mini tren biletinizle Akropol ve Parlamento binası önündeki duraklardan trene tekrar binme hakkınız var.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183982Okunmamış mesaj erhen
20 Kas 2013 19:06

Akropolis’in ismi, Yunanca’da akro=yüksekte olan ve polis=şehir kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Antik Yunan’daki şehir planlamasının en temel amacı, tanrıların oturacağı yerler inşa etmekti ve akropoller bu amaçla yapılırdı. Bu akropoller arasında en çok bilineni Atina’daki Akropolis’tir.Eski Yunan şehirleri Akropol ve Agora’dan oluşurmuş. Akropol’de, idari ve dini yapılar bulunurken, Agora’da kentin pazar yeri bulunmaktaymış. Atina akropolü, üstünde yükselen Partenon ile, Atina’nın ve batı uygarlığının en önemli sembollerinden birisidir.Akropolis’in bir tepe üstünde olması hem dini hem de askeri açıdan önemliydi. Şehirden 90 metre yüksekteki bu kayalık alandaki ilk tapınaklar M.Ö. 6. yüzyılda yapılmış ama Persler tarafından yıkılmıştır. Atinalılar uzunca bir süre bölgede çalışma yapmamışlar ancak M.Ö. 5. yüzyılda efsanevi komutan Perikles’in halkı ikna ederek Atina’yı gösterişli yapılarla yeniden inşa etme döneminde Pentelikon Dağı’ndan çıkarılan özel bir mermerle bölgede Athena Nike Tapınağı, Parthenon, Erekhtheion ve Propylaion inşa edilmiş.
Osmanlı döneminde bu kayalık alan kale olarak kullanılmış ve kale yapımında tapınakların taşlarından faydalanılmış. Parthenon, günümüze ulaşana kadar birçok yıkım geçirmiş. Bu yıkımların en büyüğü, Atina Osmanlı egemenliği altındayken, Venediklilerin saldırısı sırasında yaşanmış. Yapıyı cephane deposu olarak kullanan Osmanlılar, cephaneliğin patlaması sonucu, istemeden de olsa yapının çatısının uçmasına neden olmuşlar :) :) . 19. yüzyılda Yunanlıların bağımsızlıklarını elde etmeleriyle birlikte bölgede orta çağ ve Osmanlı‘dan kalan her şey kaldırılarak antik kalıntılar üzerinde restorasyon çalışmaları başlatılmış ve halen de devam etmektedir.
[photobucket]Resim[/photobucket]
Akropolis’e girişte(08-19.30 arası açık)bir kereye mahsus ödeme (12€/kişi) yapılıyor ve bu şekilde alan içerisinde, müze de dahil olmak üzere, her yer gezilebiliyor.Gişede ödeme yapıldıktan sonra bir patikayla zirveye doğru çıkılır. Bu yol “Kutsal Yol” olarak bilinir. Ödenen ücrete tabi olarak gezilecek yerler ise Proplyleia, Athena Nike Tapınağı, Parthenon ve Erekhteion’dur.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183983Okunmamış mesaj erhen
20 Kas 2013 19:15

Propylaia (Propylaea): Akropolis’in anıtsal giriş kapısıdır. Akropolis’e ulaşmak için çıkılan yol ziyaretçileri Proplyaia’ya ulaştırır. Proplyaia, ziyaretçileri Beule Kapısı’nda karşılar. Yapının çok büyük boyutlardaki kemerleri Pentelik mermerinden yapılmıştır. Kutsal Yol sütunlarla çevrilidir. Sütunların arasından yürüyerek Akropolis platosuna ulaşılır. Propylaia’nın mimarisi Parthenon’un mimarisiyle çok benzerlik gösterir ve Yunan mimarisinde dorik ve iyonik özelliklerin bir arada kullanılmasının ilk örneklerindendir.
Athena Nike Tapınağı:Propylaia’nın güney kanadından sola dönüldüğünde Athena Nike Tapınağı görülür. M.Ö. 5. yüzyılda mimar Kalikrates tarafından yapılmış olan yapı, Yunan askerlerinin zaferlerini betimleyen frizlerle süslü bir alınlık ve onu destekleyen altı sütundan oluşmaktaymış ama Osmanlı döneminde yıkılmış ve yerine bir su bataryası kurulmuş. 19. yüzyılın başlarında bu batarya kaldırılmış ve altında kalan orjinal yapının kalıntılarıyla tapınak yeniden inşa edilmiş. Atina ve Nike (zafer tanrıçası)’ye adanmış ufak bir tapınak olan bu yapı, konumu gereği güzel bir manzara sunuyor.
[photobucket]Resim[/photobucket]
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183985Okunmamış mesaj erhen
20 Kas 2013 19:33

Parthenon: Akropolis’in en büyük tapınağı olan Parthenon aynı zamanda dünyanın en ünlü dorik mimari anıtlarından ve arkeolojik kalıntılarından biridir. Atina denildiğinde hemen herkesin gözünde canlanan, sütunlar üzerinde duran ve frizlerle süslenmiş Parthenon’dur.Tanrıça Athena’ya ithafen inşa edilen Parthenon, “Bakirenin Tapınağı” anlamına gelir.Tapınak ruhani özelliğinin yanında kentin hazinesini de barındırırdı.6. yüzyılda Parthenon, Bizanslılar tarafından kilise olarak, 15. yüzyılda Osmanlılar tarafından da cami olarak kullanmış.1802–1811 yılları arasında ise Osmanlı sultanının da izniyle,Lord Elgin, Parthenon’dan söktürebildiği frizleri ve heykelleri İngiltere’ye taşıtmışElgin Mermerleri olarak bilinen bu eserler British Museum’da sergileniyor.Yunanistan bunları geri alabilmek için çabalamaktadır ama henüz bir başarıya ulaşamamıştır.
Parthenon, yıkılmadan ve içindeki heykeller ve frizler taşınmadan önce Yunan mimarisinin en iyi örneği olarak Akropolis tepesini süslüyordu. Renkli kaplama tahtaları, gösterişli heykelleri, ahşap çatısı ve benzersiz frizlerle süslü alınlığıyla inşa edildiği dönemin mimarisinde “mükemmelliğin” hayat bulmuş hali olarak tanımlanır. Tapınağın yaklaşık 160 m boyunca duvarlarının üst kısımlarını ve yatay yüzeylerini süsleyen resimlere friz denilmekteymiş ve bu frizlerde dört yılda bir tanrıça onuruna düzenlenen dini tören betimlenirmiş. Dünyaca ünlü bu frizlerin de bir kısmı günümüzde British Museum’da sergilenmektedir. 46 dış ve 19 iç sütundan oluşan yapının tamamı iki odadan oluşuyormuş. Büyük odaya cella denilmekteymiş ve bu oda iki sıralı dor tarzında kolonlarla çevriliymiş. Bu odanın arkasında, kolonlar arasında, 12 m yüksekliğinde, gözleri değerli taşlarla işlenmiş bir Athena heykeli bulunurmuş ve rahipler bu heykele tapınırlarmış. Günümüzde restorasyon sürdüğü için sütunların ve tapınak kalıntılarının içinde yürümeye izin verilmemektedir.
Resim
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183986Okunmamış mesaj erhen
20 Kas 2013 19:37

Erekhtheion ve Karyatidler: Akropolis’te yüzyıllar geçmesine rağmen hâlâ ayakta kalabilmiş son yapı Erekhtheion’dur. Halkın Athena ve Poseidon’a tek çatı altında tapınmasını sağlamış olan bu yapı, adını, yarı insan yarı yılan olarak tasvir edilen efsanevi kral Erekhteus’tan almıştır. Parthenon’un kuzeyindeki bu tapınağın doğudaki kolonları iyonik tarzda inşa edilmişken, güneydeki kolonlar yerine kadın figürlü karyatidler (heykeller) kullanılmıştır. Tapınakta görülen heykeller kopyadır, farklı surat ifadelerine sahip bu 6 karyatidin orijinalleri Akropolis Müzesi’nde sergilenmektedir.

Resim
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: Yunanistan Gezisi

Mesaj: # 183992Okunmamış mesaj erhen
20 Kas 2013 20:28

Akropolis’in surlarından Atina şehrinin manzarasını izleyebilir ve şehirdeki diğer arkeolojik alanları görebilirsiniz. Akropolis’in bütün şehre yukardan bakan konumu sayesinde Plaka, Kolonaki ve sahil bölgesi gibi şehrin önemli yerleşkelerini de buradan kolaylıkla görebilirsiniz ki şehrin bütününü görmenin en güzel yolu da budur.
Resim
Akropolis gezisinden sonra mini trene binerek şehre dönülür.Dönüş yolunun üzerinde Akropolis’in bulunduğu tepenin hemen eteklerinde Atina’nın en eski yerleşim yerleri bulunur.Daracık sokaklarında günlük hayatı görebileceğiniz bu iki bölge sırasıyla Anafiotika ve Plaka’dır. Anafiotika, Akropolis’in hemen altında yer almaktadır. Bölgenin karakteristik özelliği, çoğu Yunan yerleşiminde de görülen beyaz boyalı evler ve pencerelerin, kapıların önlerini süsleyen sardunyalardır.
Anafiotika’dan biraz yol aldığınızda ise Plaka bölgesine ulaşırsınız. Bölgede geniş meydanlara veya antik kalıntılara çok rastlanmaz ama tavernaları, daracık taş sokakları, sokaklardaki satıcıları, sardunyalı cumbalı evleri, antika dükkânları, galerileri ve yemekleriyle Plaka bölgesi, Atina’da mutlaka görülmesi gereken kültürel zenginliklerinden biridir. Gündüzleri sokaklarında dolaşıp satıcılardan ufak tefek alışverişler yapabilirsiniz. Plaka’nın en yoğun olduğu zaman ise güneş battıktan sonra başlar. Atina’nın gece hayatının canlılığını burada görebilirsiniz. Tavernalar canlanır ve sokakları Yunan melodileri doldurmaya başlar. Atina’ya gelenler en az bir akşam buraya gelip tavernalardaki eğlencelere katılırlar. Rembetiko, uzo ve lezzetli Yunan yemekleri eşliğinde eğlence sabaha dek devam eder. Türkiye’den gidenler iki ülkenin kültürü arasındaki benzerliği en iyi burada gözlemleyebilir.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Cevapla

“YURTDIŞI GEZİLERİMİZ” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 50 misafir