MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2017)

YURTDIŞI GEZİLERİMİZ, DENEYİMLERİMİZ,TAVSİYELER

Moderatörler: cenknalbantoglu, DERKMEN, Offroadpassion

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255272Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:27

Tekneden iner inmez,Venedik gezisinin olmazsa olmazı gondol turuna çıktık.Sıklıkla Dukalık Sarayı veya Rialto Köprüsü önünden başlatılan ve standart süresi kırk dakika olan bu turistik ve keyifli aktivite için 80€ ödedim.Ortaya çıkış amacı soyluları taşımak olan gondollar sonraları ulaşım yanı sıra çöp taşımak, hasta taşımak ve itfaiye aracı olarak da önemli görevler yüklenmişlerdir.Öyle ki,17-18.yüzyıllarda on bin civarına ulaşan gondollar günümüzde sadece turistlere hizmet vermekte olup sayıları da 425'e düşürülmüş ve yapımından kullanımına dek her aşama sıkı bir denetim altına alınmıştır.
Standart bir gondol,11 metre uzunluğunda,1,50 metre genişliğinde ve 350 kilogram ağırlığındadır.Üç ay süren ve 280 parçanın birleştirilmesi ile oluşan gondolun üretiminde köknar,meşe,kiraz,ceviz, karaağaç,maun, akçaağaç ve kireç ağacı gibi sekiz farklı ağaç türü kullanılmakta olup maliyeti ise 30.000€ civarındadır.Rönesans döneminde sarı,mavi ya da kırmızı renkli olan gondollar,1562 yılında göre büyük veba salgını sırasında cesetleri taşıma aracı olarak kullanılmaları sonrasında yas rengi olan siyaha boyanmışlardır.Bazı kaynaklar ise şehirdeki zenginlerin, servetlerini yansıtmak için gondollarını estetikten uzak ve abartılı bir hale getirmeleri nedeniyle bu kararın alındığını belirtmektedirler.
Eskiden üç kürekçi ve bir dümenciden oluşan dört kişilik mürettebatın ilerlettiği gondola,günümüzde maksimum kapasitesi olan altı kişi bindiğinde buna gondolcuyu da ekleyince toplam ağırlık bir tona yaklaşmaktadır. Ayakta duran gondolcunun böyle bir araca daracık kanallarda farklı manevraları kolayca yaptırabilmesi için tekne,sol tarafı sağından daha geniş olacak şekilde yani asimetrik olarak tasarlanmıştır. Gondola farklı manevralar yaptırmak için çok karmaşık bir kilit sistemiyle tekneye bağlanmış ve kayın ağacından yapılan forcola adlı kürek ve gondolcunun ağırlığı tekneyi dengede tutmaktadır.Teknenin ön tarafında yer alan ve pirinç,alüminyum ya da paslanmaz çelikten yapılan pruva demiri(=ferro da prora) de karşı ağırlık yaratarak dengeyi sağlayan bir diğer unsurdur. Büyük Kanal'daki katlanmayı sembolize etmesi amacıyla S şeklinde yapılan bu demir,şehrin altı bölgesi(=sestiere) olduğunu simgelemek için de altı dişli tarak şeklinde tasarlanmıştır.
Gondol kullanmak hele hele köşeleri dönmek ve alçak köprülerin altından geçmek ustalık gerektiren bir iştir.Gondolcu(=gondoliere)olmak için şehrin tarihini ve ünlü binalarını çok iyi bilmek ve gondol ehliyeti almak gerekmektedir.Bu meslek,tarih boyunca babadan oğula geçmiş ve bir istisna hariç Venedik doğumlu erkeklerin tekelinde kalmıştır.Gondolcuların hepsi büyük veba salgını sonrası alınan karara binaen siyah pantolon ve siyah beyaz çizgili üst giyim taşımaktadırlar.Hediyelik eşya satan dükkanlarda bu kıyafetlerden bulabilirsiniz.



Resim



On bir metre uzunluğunda ve bir ton ağırlığındaki tekneyi ayakta durup sadece bir kürek yardımıyla ilerletirken bir yandan şarkı söylemek veya geçilen yerler hakkında bilgi vermek de her babayiğidin harcı değil.




Resim



Gondolcunun küreği(=Forcola)




Resim




Resim




Rio de Palazzo'da gondolla ilerliyoruz
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255273Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:28

Gondolcumuz bizi San Marco ve Castello bölgelerinde gezdirdi.Büyük Kanal'dan rio denilen ara kanallara girince binaların rüzgarı engellemesi sayesinde hem soğuk havanın etkisi azaldı hem de gürültüsüz sakin bir ortamda ilerlemeye başladık.Buna bir de gondolcunun söylediği şarkılar eklenince yolculuk iyice keyifli bir hal aldı.



Resim




Bizdeki Pera Palas’ın Venedik versiyonu olan Hotel Daniele önündeki son durak.




Resim





Venedik'te oturanlar kent içi ulaşımlarını kendilerine ait motorlu teknelerle sağlıyorlar.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255274Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:31

Gondol turu sonrası sırada Napolyon’un "dünyanın en güzel salonu" olarak betimlediği ve Venedik şehrinin gerçek anlamdaki tek meydanı olan San Marco Meydanı(=Piazza San Marco) vardı.Venedik'te San Marco dışında kalan tüm küçük meydanlara piazza değil campo denilmektedir.Şehre gelen her turistin mutlaka ziyaret ettiği 175x82 metre ebadındaki bu meydanda,Kıbrıs'tan getirilmiş oldukları düşünülen ve zamanla bu meydanın sahibi konumuna gelmiş bolca güvercin bulunmaktadır.İnsanlardan hiç çekinmeyen bu güvercinler ve dışkıları, alınan tüm önlemlere rağmen tarihi eser ve mozaiklere zarar vermektedir.



Resim




San Marco Meydanı’nın meşhur güvercinleri



Meydanın güneyinde Büyük Kanal'a doğru olan ve Piazzetta San Marco olarak adlandırılan kısmında şehrin koruyucu iki azizi anısına dikilmiş iki yüksek sütun bulunmaktadır.Başlangıçta sayıları üç olan bu sütunlar,
şehre günümüzde Lübnan sınırları içindeki Tire ya da Sur olarak bilinen antik kentten getirilmiş ve bir tanesi yolculuk sırasında denize düşerek kaybolmuştur.Venedik Dükü Ranieri Zeno zamanında,1268 yılında üzerinde ejderhayı temsilen bir timsahı ayağıyla ezen melek sembolü bulunan sütun Aziz Teodorus ve üzerinde Venedik şehrinin sembolü olan kanatlı aslan heykeli bulunan sütun ise Aziz Marco adına dikilmiştir. Sütunların,Venedik şehrine deniz yolu ile gelenlere lagünün bittiği yeri ve şehrin giriş noktasını göstermek amacıyla dikildiği kabul edilmektedir.İlaveten eskiden idamların,bu iki sütunun arasında infaz edilmesi nedeniyle yerel halk bu iki sütun arasından geçmenin uğursuzluk getireceğine inanmaktadır.



Resim




Resim




San Marco Meydanı’ndaki sütunlar




Resim




Aziz Teodorus ve ejderhası ile Venedik aslanı



San Marco Bazilikası'nın önünde yer alan kırmızı renkli üç adet bayrak direği ise,Venedik Cumhuriyeti'nin fethettiği Kıbrıs ve Girit adaları ile Mora yarımadasını sembolize etmektedir.Bu bayrak direklerinin Napolyon’un Venedik’i hakimiyeti altına almasından sonra yıkılması gündeme gelmişse de sonradan bunların özgürlük,erdem ve eşitliği simgelediği yönünde karar alınarak yıkılmalarından vazgeçilmiştir.Bu bayrak direklerine günümüzde genellikle Venedik,İtalya ve Avrupa Birliği bayrakları çekilmektedir.



Resim



Bazilikanın önündeki bayrak direkleri
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255275Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:34

Meydanın esas binası,doğusunda yer alan ve her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği San Marco Bazilikası(=Basilica di San Marco)'dır.Bazilika, Bizans mimari sanatının bilinen en iyi örneklerinden biri olması yanında Venedik Cumhuriyeti’nin zenginliğini ve mimari gücünü temsil etmesi nedeniyle 1987 yılında Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.Rivayete göre bir melek, kutsal kitap İncil'in dört yazarından biri olan San Marco'ya rüyasında Venedik’te huzur bulacağını söylemiştir.İncil'in bir bölümünde "Selametle,İncil yazarım Marcus,burada bedenin dinlenecektir" ibaresinin geçmesi nedeniyle Venedikliler,Mısır’da ölen ve İskenderiye’de gömülen San Marco'nun naaşını,828 yılında gömüldüğü yerden çıkararak huzur bulacağı yer olarak düşündükleri bu şehre getirmişlerdir.
Bundan sonra Venedik şehrinin koruyucu azizi olarak seçilen San Marco için adının verileceği bazilikanın yapımına 832 yılında Dük Giovanni Partecipazio tarafından başlanmış ve 883 yılında tamamlanmıştır.Ne var ki yanındaki Dükler Sarayı'nda 976 yılında çıkan yangında ağır hasar gören bazilika için başlatılan restorasyon çalışmaları ancak 1073 yılında tamamlanmıştır.
İstanbul’daki Ayasofya Kilisesi örnek alınarak yapılan bazilika,o dönemde sık görülen yunan haçı şeklinde planlanmıştır.Bu plana göre bazilika,eşit uzunluktaki dört koridor ve bunların kesişimindeki bir orta açıklıktan meydana gelmiş olup her koridor ve orta açıklık ayrı ayrı birer kubbe ile örtülüdür.Kubbeler ise pandantif adı verilen üçgen biçimli parçalar yardımıyla ayaklara ve sütunlara oturmaktadırlar.
Bazilika,beş adet kubbesinde bulunan altın yaldızlı Bizans mozaikleri nedeniyle Altın Kilise (=Chiesa D’Oro) olarak betimlenmektedir.San Marco Bazilikası,19.yüzyıla kadar halktan ziyade şehri yönetenlerin kilisesi olarak kullanıldığından yanındaki Dukalık Sarayı ile aralarında geçiş bağlantısı bulunmaktadır.




Resim





Resim






Resim





San Marco Bazilikası
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255276Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:36

San Marco Bazilikası'nın ön cephesi son derece ihtişamlıdır.Bu cephede yer alan heykeller,sütunlar,mozaikler,Venedik'in simgesi kanatlı aslan kabartması son derece ihtişamlıdır.Yine ön cephede Atların Terası (=Loggia dei Cavalli) adı verilen balkon kısmında bronzdan yapılmış ve gerek anatomik mükemmeliyeti gerekse ilginç öyküsü nedeniyle dört adet heybetli at heykeli son derece dikkat çekicidir.
M.Ö IV.yüzyılda,Büyük İskender zamanının ünlü yunan heykeltraşı Lysippos tarafından üzerleri altın kaplama olarak yapılmış bronz heykeller Bizans İmparatoru II.Teodosius zamanında Sakız Adası’ndan söktürülüp Konstantinopolis'e getirilmiş ve günümüzde Sultanahmet Meydanı’nın bulunduğu yerdeki Hipodrom’un Cascares adı verilen ana giriş kapıları üzerine diktirilmiştir.Arkalarında bir de savaş arabası(Quadriga=kuadriga) bulunduğu için Kuadriga Atları olarak adlandırılan bu heykeller, taşındıkları Konstantinopolis'ten 1204 yılında,IV. haçlı seferleri sırasında Venedik askerleri tarafından zorla alınarak Venedik şehrine getirilmiş ve 1254 yılında bazilikanın giriş kapısı üstündeki balkona yerleştirilmişlerdir. Yaklaşık 544 yıl kadar burada sergilendikten sonra şehri ele geçiren Napolyon'un emriyle bu kez Paris’e götürülen heykeller,1798 yılında önce İnvalides Sarayı’nın bahçesine,sonra Tuileries Parkı’nın girişine ve nihayet 1807 yılında Zafer Takı tamamlanınca onun üzerine yerleştirilmişlerdir.
1815'te Napolyon dönemi sona erince Avusturyalılar tarafından Venedik şehrine iade edilen atların yolculuğu bitmemiş ve tekrar yerlerinden sökülerek,I.Dünya Savaşı sırasında Roma ve II.Dünya Savaşı sırasında Padua'da bulunan şatoların mahzenlerinde muhafaza edilmişlerdir.1945 yılında bazilikaya geri dönen heykellerin yolculukları burada da bitmemiş ve 1977 yılında dış etkilerden zarar gördükleri kararı sonucunda bazilikanın içindeki Hazine bölümüne taşınmışlar ve dış cepheye birer replikaları yerleştirilmiştir.




Resim



Bazilikanın ön cephesindeki balkonda yer alan Kuadriga Atları,onların üzerinde altın yaldızla kaplanmış Venedik Aslanı ve en üstte San Marco’nun mermer heykeli görülmektedir.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255277Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:37

Ön cephede yer alan mozaikler de son derece başarılı bir şekilde günümüze dek ulaşmışlardır.Bunlardan soldaki giriş kapısının üzerinde yer alan ve 17.yüzyılda yapılmış mozaikte,Müslüman arap yetkililerin domuz etine dokunmayacakları düşüncesiyle domuz etlerinin altına gizlenen San Marco’nun naaşının İskenderiye’den kaçırılması betimlenmektedir.




Resim




San Marco’nun naaşının İskenderiye’den kaçırılması




Resim





Venedik Dükü,din adamları ve halkın San Marco’nun naaşını teslim almasını betimleyen mozaik





Resim[/url]





Hz.İsa’nın doğuşunu betimleyen mozaik
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255278Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:39

Pazar günleri 14-17,diğer günler 09.30-17 saatleri arasında açık olan San Marco Bazilikası’nı ziyaret etmek için herhangi bir ücret alınmamaktadır. Koyu katolik olan İtalyanlar,bazilikanın içine girebilmek için uygun kapalılıkta giyinilmesi zorunluluğu yanı sıra büyük çanta veya sırt çantası taşınmaması,yüksek sesle konuşulmaması ve içeride fotoğraf çekilmemesi kuralını sıkı bir şekilde uygulamaktadırlar.Yine de kalabalığın içinde flaş kullanmadan bir kaç fotoğraf çekmemize bir uyarı gelmediğini de belirteyim.
Yaz aylarında önünde ciddi bir kalabalığın bulunduğu bazilikanın içine girmek için biz sadece iki dakika bekledik.Eğer ziyaretiniz Nisan-Kasım ayları arasına denk gelecekse ve sırada zaman kaybetmek istemiyorsanız girişinizden sadece on dakika öncesinde dahi 1€ ödeyerek aşağıda linkini verdiğim internet adresi üzerinden giriş rezervasyonu yaptırabilirsiniz.


http://www.basilicasanmarco.it/informaz ... i/?lang=en


Bazilikanın iç mekanında yaklaşık sekiz bin metrekare yer kaplayan mozaikler bulunmaktadır.Sekiz yüz yıl boyunca yapılmış altın kaplama bu mozaiklerde İncil'den bölümler,Hz.İsa,Hz.Meryem,San Marco ve diğer azizlerin hayatı anlatılmaktadır.Genel olarak loş olan bazilikanın içi ve bu mozaiklerin gün ışığının durumuna göre farklı yansımaları son derece etkileyici bir görünüm oluşturmaktadır.




Resim





Resim[/url]





Resim




San Marco Bazilikası'nın içinden fotoğraflar
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255281Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:47

Bazilikanın içinden geçip üst kata çıktıktan sonra,kişi başına 5€ ödeyerek, kuruluş tarihi 19.yüzyıla dayanan ve bazilikaya ait nesnelerin sergilendiği San Marco Müzesi(=Museo Marceano)'ni ziyaret ettik.Burada yer alan ve yukarıda öyküsünü anlattığım bronz Kuadriga atlarının hemen yanında Tetrarchs(=Tetrarklar) adı verilen ve nadir bulunan kırmızı granit taşından(=porfir) yapılmış bir heykel yer almaktadır.M.S.285 yılı itibarıyla sınırları genişlemiş ve barbarların dış tehditlerine açık hale gelmiş olan Roma İmparatorluğu’nun idaresinde, doğu ve batıda birer Augustus denilen yönetici ile onların yardımcısı konumundaki birer Sezardan oluşan ve adına tetrarkia(=tetrarchia) denilen dörtlü yönetim şekli hayata geçirilmiştir.
Konstantinopolis’te Yedikule ile Edirnekapı ayrımındaki Philadelphion’da yer alan bu bu heykeldeki İmparatorlar Diokletianus ve Maksimianus ile komutanları Galerius ve Konstantin birbirlerine sarılarak ülkeyi barış ve uyum içinde yöneteceklerini ifade etmektedirler.Ne var ki bu yönetim şekli ancak otuz yıl yürürlükte kalabilmiş ve hıristiyan askerlerin desteğini alan İmparator Büyük Konstantin,diğer üç ortağını saf dışı bırakarak bu sistemi sona erdirmiştir.
1204 yılındaki IV.Haçlı seferindeki yağma sonucunda tıpkı bronz atlar gibi Venedik'e kaçırılarak San Marko Bazilika'sına konulan bu heykelin kopan topuk parçası ise günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi koleksiyonunda yer almaktadır.



Resim




Resim



Resim




Resim




Hazine Dairesi’ndeki bronz atlar ve tetrarkların heykelleri
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255283Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:48

Müzenin Ziyafet Odası(=Sala dei Banchetti) olarak adlandırılan bölümünde ise 19. yüzyılda restorasyon sırasında çıkarılan antik mozaik parçaları,İran halıları,ayinlerde kullanılan giysiler,el yazmaları ile 14.yüzyılda Paolo Veneziano tarafından ahşaptan yapılmış ve üzerinde San Marco'nun hayatı hakkında motifler bulunan bir sunak örtüsü çerçevesi bulunmaktadır.




Resim





Resim




Resim






Müzede restorasyon çalışmaları sırasında çıkarılmış mozaikler
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255284Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:51

Müzenin Hazine Dairesi(=salla di tesoro) bölümünün en değerli parçası Pala d'Oro adı verilen bir sunak örtüsüdür. Bizans döneminde bugünkü Saraçhane’de yer alan ve 524-527 yılları arasında yapılmış görkemli Aziz Polyektos Kilisesi 1204 yılında şehre giren haçlı ordusu tarafından talan edilmiştir.İstanbul'da 1204-1261 yılları arasında hüküm süren latinler, kentin pek çok değerli eserini yağmalayarak kendi ülkelerine kaçırmışlardır.İşte bu esnada Polyektos Kilisesi'nden çalınan sütunların yanı sıra buradan alındığı düşünülen Pala d’Oro adlı ünlü eser de Venedik’e kaçırılarak San Marco Bazilikası’nda sergilenmeye başlanmıştır.Son halini 1342’de almış olan Pala d’Oro,Bizans örme tekniğiyle çok ince altın ve mine ile işlenip değerli taşlar ile süslenmiş ve iki yüz elli parçadan oluşan bir altar perdesidir.En üst bölümündeki plakların ortasında baş melek Mikail ve onun iki yanında Hz.İsa’nın hayatından sahnelerin bulunduğu eserin alt bölümünde San Marco’nun hayatından sahneler yer almaktadır. Aynı zamanda terasa çıkma imkanı veren bu bölüm her zaman yavaş hareket eden japon turistlerce adeta işgal edilmişti ve bir süre beklememize rağmen içeri giremeyince daha fazla zaman kaybetmemek için bazilika ziyaretimizi sonlandırdık.




Resim




Pala d'Oro fotoğrafını internetten indirdim
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255285Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:53

San Marco Meydanı’nda görülmesi gereken bir başka bina,bazilikaya bitişik olan ve yaklaşık 900 yıl boyunca Venedik Cumhuriyeti’nin merkezi sayılan Dükler Sarayı (=Palazzo Ducale)'dır.Venedik Cumhuriyeti’nin seçimle iş başına gelen ve en yüksek yetkilisi olan Dük(=Doge) adına ilk olarak 9. yüzyılda ve bir şato olarak inşa edilmiş olan Dükler Sarayı,çıkan yangınlar nedeniyle birkaç kez sil baştan yenilenmiş olup,gotik mimari tarzında ve beyaz mermerden yapılmış üç bloktan oluşan bugünkü halini 14.yüzyılın ortalarında almıştır.1340 yılında inşasına başlanan Büyük Kanal'a bakan kanadı en eski bölüm olup San Marco Meydanı'na bakan kanadın inşası 1424 yılında başlamıştır.Düklere ve devlet dairelerine ait odaları barındıran ve küçük kanala bakan bölüm ise 1483-1565 yılları arasında inşa edilmiştir.

Dış cephesinde gotik esintiler ve geometrik şekillerin ön plana çıktığı Dukalık Sarayı,kocaman avluları ve klasik esintilerin görüldüğü iç mimarisi ile de dikkat çekmektedir.Geçmişte mahkeme salonu ve hapishane olarak da kullanılan saray,1923 yılında Venedik Müzeleri Kurumu(=Fondazione Musei Civici di Venezia)’na bağlı bir müzeye dönüştürülmüş olup halen Venedik’in en çok ziyaret edilen noktalarından birisidir.

Dükler Sarayı'nın ana giriş kapısı,Büyük Kanal'a bakan Buğday Kapısı (=Porta del Frumento)'dır.Buradan 20€'ya satın alınan ve Correr Müzesi, Ulusal Arkeoloji Müzesi ve Marciano Kütüphanesini de görme hakkı tanıyan biletle 08.30-17.30(yazın 19) saatleri arasında açık olan sarayı ziyaret etmek için en az üç saat ayırmanız gerekmektedir.



Resim




Kağıt Kapısı
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255286Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:56

Dükler Sarayı'nın San Marco Bazilikası'na komşu olan girişinde yer alan ve Bon Ailesi tarafından 15.yüzyılın ortalarında yapılmış gotik mimari ögelerle süslü Kağıt Kapısı(=Porta della Carta),adını ellerinde isteklerini belirten dilekçeleri ile bu kapının önünde kent yöneticilerini bekleyen Venedik halkından almıştır.O devirde Dükler Sarayı ile San Marco Bazilikası arasında bir geçiş yolu görevi görmüş olan kapının üzerinde kişilerin devletten asla daha güçlü olamayacağını simgelemek için Venedik Dükü Francesco Foscari,şehrin sembolü olan kanatlı aslanın önünde eğilirken görülmektedir.Napolyon ordusu,1797'de şehri teslim alınca kırılan bu heykelin günümüzde görülen kopyası ise 19.yüzyılda yapılmıştır.Biraz gerisinde porfir taşından yapılmış tetrarchs heykeli bulunan bu kapıdan sonra geniş bir avluya çıkılmaktadır.
Avluda,üzerinde Venedik Cumhuriyeti'nin kara ve denizdeki hakimiyetini simgelemesi için Jakopo Sensovino tarafından konulmuş Neptün ve Mars'a ait devasa heykellerin bulunduğu Devler Merdiveni(=Scala dei Giganti) dikkat çekmektedir.Bu merdiven üzerinden yabancı elçilerin kabul edildiği Sala del Collegio, şehri yönetenlerin toplantı odası olan Sala del Consiglio dei Dieci ve önemli kararların alındığı Sala del Senato ile Casanova'nın hücresinin de bulunduğu hapishaneyi(=prigioni) gezmek mümkündür.2005 yılında Venedik şehrini ziyaret ettiğimde bu sarayı da gezmiş ve Venedik Cumhuriyeti döneminde sadece konsey üyeleri ile dükün şeref konuklarının kullanabildiği,katlar arasında geçişi sağlayan ve çevresi altın kaplamalar ve resimlerle süslü Altın Merdiven(=Scala d'Oro)e hayran kalmıştım.Zamanımızın kısıtlı olması nedeniyle bu güzel sarayı aileme göstermek kısmet olmadı:(.



Resim




Dükler Sarayı'nın San Marco Meydanı'ndan görünümü




Resim





Resim




Sarayın Büyük Kanal'dan görünümü.Sarayın hemen önünde ilk kez 1360 yılında inşa edilip son halini 1847 yılında almış olan ve şehrin en eski taş köprüsü sayılan Saman Köprüsü (=Ponte della Paglia) görülmektedir.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255287Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 22:58

Dukalık Sarayı ile hapishaneyi birleştiren Ahlar Köprüsü ya da İç Çekme Köprüsü(=Ponte dei Sospiri)'nün yapımı Antonio Contin tarafından 1602 yılında tamamlanmıştır.Rivayete göre köprüye bu adın verilmesinin sebebi,idam cezasının bulunmadığı Venedik Cumhuriyeti zamanında,hapis cezası alan mahkumun hapishanedeki kötü koşullar nedeniyle bir daha dışarı çıkmasının çok zor olması imiş.Bu nedenle hapis cezası alan mahkumlar,hapishaneye giden yol üzerinde Venedik’in manzarasını son kez köprünün parmaklıkları arasından görüp iç çekerlermiş.
Bu hapishaneden kurtulmayı başaran tek kişi ise Padua Üniversitesi'nde doktora yapmış,maceraperest ve çapkın bir kişiliği olan Giovanni Giacomo Casanova(1725-1798)'dır.1755 yılında büyücülük suçlaması ile hapse atılan Casanova,1756 yılında buradan kaçmayı başarmıştır.Bu kaçışın ardından Venedik Cumhuriyeti yöneticileri,hapishanenin güvenilirliğini yitirdiğini kabul ederek bu hapishaneyi kullanmama kararı almışlardır.
Venedik'ten sonra gittiği Avrupa'nın önemli şehirlerindeki elit tabaka ile sıkı ilişkiler kuran ancak çabucak sıkılıp arkasında bir mektup ve üzgün sevgililer bırakarak bir başka şehre doğru hareket eden Casanova, ömrünün son yıllarında durulmuş ve otobiyografisini yazdıktan sonra hayata veda etmiştir.



Resim




Resim



Ahlar Köprüsü'nün üstte Rio de Palazzo'daki gondolumuzdan altta Saman Köprüsü'nden görünümü
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255288Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:01

Bazilika'nın hemen karşısında şehrin en yüksek yapısı olan San Marco Çan Kulesi(=Campanile di San Marco) bulunmaktadır.Aslında bazilikaya ait olan çan kulesi birleşik değil ayrı bir yapı şeklinde ve bir deniz ve atış kulesi olarak 12.yüzyılda inşa edilmiş ve sonradan turistik amaçlı kullanıma açılmıştır.1514 yılında son şeklini alan ve yerden yüksekliği tam 98,6 metre olan orijinal kulenin 1902 yılında çökmesi üzerine aslına sadık kalınarak 1912'de tamamlanan yeni kule de günümüzde hafifçe yatık durmaktadır.Kulenin temelindeki kazıkların deprem ve su baskınları nedeniyle kaymasından kaynaklanan bu sorunu çözmek amacıyla kulenin temelini titanyumdan bir halka ile sağlamlaştırma çalışmaları halen sürmektedir.Kule,ünlü gökbilimci Galileo'nun astronomi çalışmalarını yaptığı ve teleskopunu 21.Ağustos. 1609 tarihinde ilk kez şehrin yöneticilerine tanıttığı yer olarak tarihi öneme sahiptir.
Kırmızı tuğladan yapılmış kare planlı kulenin çatısında,Melek Cebrail'i sembolize eden ve rüzgar gülü vazifesi gören altın bir heykel ve alt tarafında Loggia adı verilen ve mimar Jacopo Sansovino tarafından 1549 yılında tabana bitişik olarak eklenmiş ve bronz heykeller ile süslü mermer balkon bölümü dikkat çekmektedir.
Kulenin üzerinde yer alan ve her birine farklı isimler verilmiş çanlar, Venedik Cumhuriyeti zamanında birbirinden farklı anlamlar için kullanılmıştır.Bunlardan günümüze kadar ulaşmayı başaran Marangona Çanı,iş gününün başlangıç ve bitişini, Nona Çanı,öğle vaktinin geldiğini Malefico Çanı meydanda gerçekleştirilecek infazları,Trottiera Çanı, büyük konseyin toplandığını duyurmak ve Mezza Terza Çanı ise senatörleri Dükler Sarayı’nda toplanmaya çağırmak amaçlı kullanılmıştır.
Haftanın her günü 09-19 saatleri arasında açık olan bu kulenin tepesine asansörle çıkıp Venedik,San Michel,Murano ve Burano Adaları'na bir de tepeden bakmanın ücreti ise 8€'dur.Ancak kulenin tepesine her seferde sınırlı sayıda kişinin çıkmasına izin verildiği için uzun süre kuyrukta beklemeyi göze almanız gerekmektedir.



Resim




Resim[/url]




San Marco Çan Kulesi
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255289Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:03

San Marco Bazilikası'nın sağında ve Çan Kulesi'nin karşısında Dük Agostino Barbarigo'nun isteği üzerine mimar Mauro Codussi tarafından zamanının mühendislik harikalarından biri olarak yaptırılan San Marko Saat Kulesi(=Torre dell'Orologio) bulunmaktadır.İnşası 1499 yılında tamamlanan kulenin,Venedik Cumhuriyeti'nin üç temel özelliği olan bilimsel ilerleme,sivil aydınlanma ve Hıristiyan inancını yansıtması yönündeki isteğinin tam olarak karşıladığını gören dükün bir benzerinin yapılmaması için kule inşaatında çalışanların gözlerini kör ettirdiği rivayet edilmektedir.
Venedik'te bulunanlar için önemli bir buluşma noktası olan saat kulesinin terasında,zamanın akıp gittiğini ifade eden ve her saat başında çanı döven biri genç diğeri yaşlı iki bronz erkek heykeli bulunmaktadır.Terasın altında şehrin simgesi olan Venedik Aslanı heykeli ve onun da altında kucağında bebek Hz.İsa bulunan ve Hazreti Meryem'i simgeleyen mermerden yapılmış Madonna heykeli bulunmaktadır.6.Ocak tarihinde kutlanan Epifani Günü ile Hz.İsa'nın göğe yükseldiği gün olarak kabul edilen Kutsal Perşembe Günü(=Paskalya'dan otuz dokuz gün sonradır) olmak üzere yılda sadece iki defa,üç sihirbaz ve trompet çalan bir melek Madonna heykelini selamlayarak önünden geçmekte ve diğer kapıdan yeniden kaybolmaktadır.
Kuleye girişin üzerinde ise zamanı,ayın evresini ve Zodyak'ın hakim işaretini gösteren ve bir dizi iç içe geçmiş kadrandan oluşan saat yer almaktadır.Beş yüz yılı aşkın süredir faal olan saatin en dışında saati işaret eden 24 adet Romen rakamı,onun iç kısmında 12 burcu temsil eden semboller ve en içteki mavi mineli zeminde ay ve güneşin evreleri görülmektedir.
Tepesine asansörle çıkılabilen saat kulesini gezmek için rehberli turlara katılmak gerekmektedir.Bu turlardan İtalyanca olanı her gün 12-16 saatleri arasında ve İngilizce olanı ise pazartesi,salı,çarşamba saat 10-11 ve diğer günler 14-15 arasında yapılmakta ve ücret olarak 12€ alınmaktadır.




Resim




Resim





San Marko Saat Kulesi
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255290Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:07

San Marco Meydanı'nda ayrıca Procuratie adı verilen üç anıtsal bina yer almaktadır.Meydanın kuzeyinde,Venedik Cumhuriyeti’nin üst düzey memurları ve yargıçlarına ait ev ve ofislerin yanı sıra San Marco Saat Kulesi'ni de barındıran ve ilk olarak 12.yüzyılda,sonrasında 16.yüzyılda barok tarzda yeniden inşa edilmiş iki katlı bir bina olan Procuratie Vecchie(=eski) bulunmaktadır.153 metre uzunluğa sahip şehrin bu en uzun binasının dükkan olarak kullanılan zemin katında Gran Caffè & Ristorante Quadri ve üst katında ise Generali Sigorta(=Ascicurazioni Generali) merkezi yer almaktadır. 1775 yılında kurulmuş ve restoranı Michelin yıldızlı olan bu kafe kurulduğunda San Marco Meydanı'nda 34 kafe daha varmış.Ancak sahipleri bu kadar çok rakiplerinin olmasını umursamayıp Türk kahvesi satarak başarıyı yakalamış ve Stendhal'den Marcel Prost'a Gorbaçov'dan Angelina Jolie'ye dek pek çok ünlü ismin uğrak yeri olan mekanı günümüze ulaştırmayı başarmışlardır.
Meydanın güneyinde,1586 yılında başlayan yapımı 1640 yılında tamamlanan Procuratie Nuove(=yeni) binası yer almaktadır.Bu binanın üstünde Ulusal Arkeoloji Müzesi(=Museo Archeologico Nazionale) ve altında ise 19. yüzyıl yazarlarının favori mekanı olan ve 1720 yılında kurulmuş Caffè Florian faaliyet göstermektedir.Son derece intizamlı kıyafetleri ile dikkat çeken garsonların servis yaptığı bu kafede 5€ verip bir cappuccino içmenizi ve bir zamanlar Goethe,Mark Twain,Charles Dickens,Hemingway ve Casanova'nın burada olmaktan aldığı keyfi yaşamanızı tavsiye ederim.San Marco Meydanı,yaz akşamlarında tamamen değişmekte ve bir yandan kafelere ait orkestralardan yayılan müzik bir yandan da güvercinler ve turistlerin gürültüsünden azade olmuş son derece keyifli bir ortam haline dönüşmektedir.
Bu iki binanın arasında eskiden mevcut olan San Giminiano Kilisesi'nin yıkılması üzerine Napolyon Bonapart'ın emriyle 1810 yılında iki kanadı birleştiren ve Giuseppe Mali tarafından neoklasik mimari tarzında yapılmış Procuratie Nuovissimo(=en yeni) ya da Ala(=kanat) Napoleonica bulunmaktadır.Bu binanın içinde ise bir Venedik soylusu olan Teodoro Correr tarafından bağışlanmış Rönesans döneminin önemli eserlerinin sergilendiği Correr Müzesi(=Museo Correr) yer almaktadır.



Resim



Procuratie Vecchie ve San Marco Saat Kulesi




Resim




Procuratie Nuovo




Resim




Procuratie Nuovissimo veya Ala Napoleonica ve Correr Müzesi




Resim



Gran Caffè & Ristorante Quadri



Resim




Resim




Caffè Florian
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255291Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:08

San Marco Meydanı’nı böylece tamamladıktan sonra Piazzetta San Marco'da yer alan Marciana Ulusal Kütüphanesi(=Biblioteca Nazionale Marciana)’nin önüne geldik. Jacopo Sansovino tarafından 1537 ile 1553 yılları arasında inşa edilmiş bu kütüphane,barındırdığı bir milyonu aşkın kitap ve on üç bin el yazması ile İtalya'nın önde gelen merkezlerinden birisidir.Pazartesi-cuma günleri 08-19 arasında açık olan kütüphaneye giriş ücretsizdir.




Resim





Resim





Resim





Marciana Kütüphanesi
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255292Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:10

Kütüphanenin yanından lagünün kıyısına inip karşı tarafımızda bulunan ve ziyaret etme imkanımız olmayan iki önemli kiliseyi uzaktan izledik. Bunlardan ilki San Giorgio Adası(=İsola San Giorgio)’nda bulunan San Giorgio Maggiore Kilisesi oldu.Bu kilisenin de içinde yer aldığı aynı adı taşıyan manastır M.S.9.yüzyılda Benedikt rahipleri tarafından kurulmuş ve halen onlar tarafından yönetilmektedir.Yapımına 1566 yılında Mimar Paladio tarafından başlanan Rönesans mimari tarzlı kilise,1610 yılında Vincenzo Scamozzi tarafından tamamlanmıştır.Beyaz rengin hakim olduğu kilisenin mihrabında Tintoretto imzalı Son Akşam Yemeği ve Manna’nın Dönüşü isimli iki tane resim bulunmaktadır.



Resim





Resim





San Giorgio Maggiore Kilisesi




Büyük Kanal’ın girişinde solda kalan Dorsoduro bölgesindeki barok mimari tarzlı büyük kilise 1629-31 yılları arasında şehir halkının üçte birinin yaşamını yitirdiği veba salgını sonrası yapılan veba kiliselerinden birisi olan Santa Maria della Salute Bazilikası’dır.Senato tarafından 1630 yılında Meryem Ana’ya ithaf edilerek yapımına karar verilen bu Katolik kilisesinin yapımını üstlenen Baldassare Longhena bitim tarihi olan 1687 yılından beş sene önce vefat etmiş ve tamamlandığını görmemiştir. Yerel halk tarafından kısaca Salute(=sağlık) olarak adlandırılan bazilika içinde ünlü İtalyan ressam Tiziano’nun önemli çalışmaları bulunmaktadır.




Resim




Santa Maria della Salute Bazilikası
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255293Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:11

Bundan sonra Saat Kulesi'nin yanından bizi Rialto Köprüsü'ne götürecek yaklaşık altı yüz metrelik yolda ilerlemeye başladık.Hediyelik eşya satan dükkanlar ve yiyecek mekanlarının yan yana sıralandığı sokaklarda zaman zaman zorlansak da "Per Rialto" yazan tabelaları izleyerek yarım saat içinde hedefimize ulaştık.



Resim




Resim




Resim




Resim




Resim




Resim




Venedik sokakları ve dükkanları.Son fotoğraftaki çukulata üreticisinin ürünleri ilginçti.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255294Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:14

Venedik'ten alınacak hediyeliklerin başında maskeler gelmektedir.Şehri kasıp kavuran veba salgınları sırasında insanların vücutlarındaki yaraları ve hastalık izlerini gizlemek ve kötü kokulardan korunmak için kullandıkları bu maskeler,daha sonra zengin-fakir sınıf farkını ortadan kaldırmak amacıyla festivallerde kullanılmaya başlanmıştır.Sonraki yüzyıllarda maskeler hayat kadınları,hırsızlar ve eşlerini aldatmak isteyenler tarafından kullanılsa da bu şehirde maske tasarımı ve yapımı giderek bir sanat halini almıştır.Özellikle şehrin simgesi olan aslan motifi taşıyan yani kesinlikle Venedik yapımı olan maskelerin fiyatı hayli pahalı olup en az 30€'dan başlamaktadır.
Her sene Şubat ayında düzenlenen - bu yıl 27.Ocak-13.Şubat arasında gerçekleşecek - ünlü Venedik Karnavalı (=Carnevale di Venezia) döneminde maske fiyatları tavan yapmaktadır. Tabii her konuda olduğu gibi,bu maskelerin orijinallerine göre yarı fiyatına satılan Çin yapımı taklitleri de vitrinlerde sergilenmektedir.Maske dışında Burano Adası'ndan getirilen danteller ve Murano Adası'nda yapılan cam eşyalar da bu şehriziyaret edenlerin hediyelik tercihleri arasında yer almaktadır.



Resim




Resim




Resim




Resim





Resim





Resim





Maske satan dükkanlar
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255295Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:16

Büyük Kanal üzerinde Ponte Degli Scalzi,Ponte della Costituzione,Ponte dell’Accademia ve Ponte di Rialto adlı dört köprü bulunmaktadır Bunlardan Rialto Köprüsü(=Ponte di Rialto),Venedik şehrinin ilk köprüsü olup sadece Venedik’in değil dünyanın da en ünlü köprülerinden biridir.Yaklaşık 24 metre yüksekliğinde ve 157 metre uzunluğundaki köprünün alt kısmı ticari gemilerin rahatça geçebilmesi için yukarıya doğru yükselen bir yapıdadır.San Marco ve San Polo bölgelerini birbirine bağlayan Rialto Köprüsü,ilk kez 12.yüzyılda birbirine sıkıca bağlanmış teknelerin üzerine ahşap platform eklenerek inşa edilmiştir.Köprünün bittiği yerde eskiden darphanenin bulunması nedeniyle halkın Paralı Köprü(=Ponte della Moneta) olarak da adlandırdığı ilk köprünün 1441 yılında batması üzerine yapılan ikinci ahşap köprü daha kısa ömürlü olmuş ve 1524 yılında çökmüştür.Bunun üzerine,1591 yılında mimar Antonio del Ponte tarafından eski mimarisine sadık kalınarak günümüzde kullanılan bu taş köprü yapılmıştır.Köprünün çevresinde bolca hediyelik eşya dükkanları bulunmakta olup burası turistlerin en çok ziyaret ettiği yerdir.Ayrıca her sabah,köprünün altında taze sebze ve meyvelerin satıldığı Rialto Pazarı(=Mercato di Rialto) ile Pescaria adı verilen balık pazarı kurulmaktadır.



Resim




Rialto Köprüsü



Resim



Köprüden Büyük Kanal'ın görünümü



Resim



Bu merdivenlerden inince tüm hediyelik eşyaların daha ucuza satıldığı dükkan ve tezgahlar başlamaktadır.



Resim




Gondolcu kıyafeti satan bir dükkan



Resim




Resim




Rialto Köprüsü civarındaki vitrinler
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255296Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:18

Rialto Köprüsü ve çevresindeki hediyelik eşya satan dükkanları dolaştıktan sonra Büyük Kanal'ı tekne ile geçmek için San Zaccharia İskelesi'ne doğru hızlı adımlarla yürümeye başladık.



Resim



Rialto Köprüsü civarı.Arka planda görülen pembe renkli bina 15.yüzyıldan kalma Bembo Sarayı(=Palazzo Bembo)'dır.



Resim



Fotoğrafın sağ tarafında görülen beyaz renkli üç katlı bina Rialto Köprüsü yakınında yer alan ve 16.yüzyıl ortalarında Rönesans mimari tarzında yapılmış Grimani Sarayı(=Palazzo Grimani di San Luca)'dır.



Resim



Dönüş yolunda karşımıza çıkan ve İtalyan komedisinin babası sayılan Carlo Goldoni'ye ait heykel



Resim




Bir başka dar Venedik sokağı ve bir başka köprü




Resim




"Benim de Venedik'te Büyük Kanal'a bakan,pembe boyalı,yeşil panjurlu, çiçekli bir evim olsun" derseniz emlak fiyatlarının yüksek olduğu bu şehirde en az bir milyon euro'yu hazırlamanız gerekmektedir.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255297Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:21

Bundan sonra San Zaccharia'dan 1 numaralı hatta çalışan vaporettoya binerek dönüş yoluna çıktık.San Marco Meydanı ile Santa Lucia Tren İstasyonu arasında yer alan,üzerinde su trafiğinin yoğun bir biçimde aktığı ve şehri ters bir S harfi şeklinde saran yaklaşık 3.8 kilometre uzunluğunda,otuz ile yetmiş metre arasında değişen genişlikte ve beş metre derinliğindeki Büyük Kanal(=Canal Grande),Venedik şehrinin can damarıdır. Altı bölgeden(=sestiere) oluşan bu şehirde,kanalın sağ tarafında Cannaregio,Castello ve San Marco ve sol tarafında ise San Polo, San Croce ve Dorsoduro bölgeleri yer almaktadır.
Yolculuğun başlangıcında daha önce anlattığım ve 17. yüzyılda barok mimari tarzında yapılmış Santa Maria della Salute Bazilikası'nı geçtikten sonra Büyük Kanal üzerindeki dört köprüden biri olan ve Dorsoduro ile San Marco bölgelerini birleştiren 48 metre uzunluğundaki Akademi Köprüsü(=Ponte dell'Accademia)'ne geldik.İlk olarak 1854 yılında Alfred Neville tarafından dökme demirden yapılmış köprünün yıkılması üzerine 1933 yılında yapılan ahşap köprü,sağlam olmadığı gerekçesiyle yerini 1985 yılında yine ahşaptan yapılan güncel köprüye bırakmıştır.



Resim




Akademi Köprüsü ve yanı başında görülen Akademi Galerileri ile arka planda görülen Santa Maria della Salute Bazilikası



Köprünün yanı başında duran Güzel Sanatlar Akademisi(=Accademia di Belle Arti),Venedik şehrinin ressamlık,heykeltıraşlık ve mimarlık okulu olarak 1750 yılında kurulmuştur.Napolyon döneminde,akademi binası 1807 yılında, şehirde kapatılan okul ve manastırlardaki sanat eserlerinin sergilenmek üzere bu binaya taşınması,günümüzde dünyaca ünlü bir sanat galerisi olan Akademi Galerileri(=Gallerie dell'Accademia)'nin başlangıcı olmuştur.Kronolojik sıraya göre düzenlenmiş yirmi dört salonunda,aralarında Bellini ailesi,Mantegna,Alberegno ve Veneziano gibi 14-18.yüzyıl Venedik ressamlarının en güzel eserlerinin sergilendiği bu bina,pazartesi 08-14 diğer günler 08-19 saatleri arasında 15€ karşılığında ziyaret edilebilmektedir.

Bu binadan bahsetmişken Leonardo da Vinci'nin 1487 yılında çizdiği düşünülen Vitruvius Adamı(=L'Uomo Vitruviano) adlı,hem bilim hem de sanat eseri olma özelliği taşıyan eskizinden bahsetmeden geçmek olmaz.Da Vinci'nin bu eskizinde,Altın Oran(=Sectio Divina) adı verilen ve bir bütünün parçaları arasındaki kusursuz uyumu simgelemek için çizdiği erkek figürünün içinde yer aldığı daire ruhani dünyayı arka plandaki kare ise fiziksel dünyayı temsil etmektedir.Bilim adamları ve sanat yorumcuları bu durumun Da Vinci'nin insan formu ile evren arasında ilahi bir bağlantı olduğuna inandığını gösterdiği kanaatindedirler.




Resim




İnternetten indirdiğim Vitruvius Adamı eskizi
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255298Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:24

10. ve 11.yüzyıllarda gerek ulaşım kolaylığı gerekse ticaret ve emniyet açısından uygun bir merkez olarak görülmesi nedeniyle Büyük Kanal çevresinde daha çok tüccarlara ait evler bulunuyordu.Bu tarz binaların özelliği alt kısmının tüccarların mallarını sakladığı depo ve üst kısmının da tüccarın ikametgahı olarak inşa edilmiş olmasıdır.12. ve 13. yüzyıllarda kanalın çevresine şehrin güçlü ailelerinin yerleşmeye başlaması sonucunda,çoğu 13-18.yüzyıllar arasında inşa edilmiş,sayıları 170 civarında olan ve yapıldıkları dönemin yaşam şekli ve mimari tarzı ile Venedik Cumhuriyeti 'nin gücünü yansıtan binalar yükselmeye başlamıştır.18.yüzyıldan sonra,Büyük Kanal çevresinde yeni bina yapılmamış sadece mevcut olanlar restore edilmiştir.
Kanal çevresinde 13. yüzyıla ait olan ve Fondaco denilen binalar genellikle Bizans tarzında inşa edilmişken,1428-30 yılları arasında Contarini ailesi için yapılan ve Palazzo Santa Sofia olarak da bilinen Altın Ev(=Ca d'Oro) gibi binalar ön cephesinde kullanılan kızıl,parlak ve mavi altın varak süslemeleri ile gotik mimari üslubunu yansıtmaktadır. Cannaregio bölgesinde yer alan ve şehirdeki en eski binalardan biri olan üç katlı bu saray,günümüzde sanat galerisi olarak kullanılmaktadır.




Resim



Altın Ev(=Ca d'Oro)



Cannaregio bölgesinde ilerlerken karşımıza çıkan bir başka tarihi bina ise Vendramin Calergi Sarayı(=Palazzo Vendramin Calergi)oldu.1481-1509 yılları arasında inşa edilmiş ve Rönesans mimarisi izlerini taşıyan bu bina Alman besteci Richard Wagner’in öldüğü yer olarak bilinmektedir. Bina,günümüzde Wagner Müzesi ve Casinò di Venezia adlı kumarhaneye ev sahipliği yapmaktadır.




Resim[/url]





Resim





Vendramin Calergi Sarayı(=Casinò di Venezia)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: MİLANO - COMO GÖLÜ - VENEDİK GEZİ NOTLARI (25-28.KASIM.2

Mesaj: # 255299Okunmamış mesaj erhen
16 Oca 2018 23:29

Vendramin Calergi Sarayı'nın karşı çaprazındaki Santa Croce bölgesinde, 1225 yılında Giacomo Palmieri tarafından inşa edilmiş ve Büyük Kanal çevresinde Bizans mimari tarzında yapılmış 13.yüzyıl binalarına en iyi örnek olan Türk Hanı(=Fondaco dei Turchi) bulunmaktadır.
Bu saray,1621- 1838 yılları arasında,Osmanlı tüccarları tarafından, hem kalacak yer,hem depo,hem de ticaret yaptıkları bir pazar olarak kullanılmış olup 1923 yılında Doğal Tarih Müzesi(=Museo Civico di Storia Naturale)'ne dönüştürülmüştür.Tekneden inince binayı görmek için önüne gittiğimde 09-17 saatleri arasında açık olan müze kapalı olduğu için fotoğraflarını dışarıdan çekebildim.




Resim




Resim





Resim




Türk Hanı(=Doğal Tarih Müzesi)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Cevapla

“YURTDIŞI GEZİLERİMİZ” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 55 misafir