Suzuki4x4Turkiye

4L yazdı:Zaten Ufuk abi bu iş hep böyle başlamıştır . Her yeni gelen arkadaşım bana şunu söyler "Ben zaten sizin kadar araziye girmem... arada bir hafta sonları pikniğe falan giderken işte....yok abi ben okadar abartmam ...." gibi. Fakat değişmez kural araziye bir kez giren, yanındaki yapılı arabayı görünce , (dış görünüşünden değil) yaptığı işleri görüp, kendi aracına çin setti gibi gelen yerden, yanındaki daha düşük modelli, eski kasa yapılı araç ceylan gibi seke seke geçince ; İŞTE O ZAMAN ŞARTEL ATIYOR . Başlıyorsun imalata yükseltme ve lastik takıyorsun gene olmuyor . Çünkü "yandaki o lanet araba"da vinç de var, Vinç alıyorsun gene olmuyor , çünkü "yandaki o lanet araba"da şnorkel var sudan geçebiliyo r sen bu tarafta kalıyorsun , şnorkel alınca da olmuyor , "yandaki o lanet araba"nın kilitli deferansiyeli var o gene gidiyor sen gidemiyorsun sinirleniyorsun . Gece "o lanet araba" güle oynaya gidiyor çünkü tepesinde 8-10 tane lamba var bir yakıyor, Saracoğlu stadında gece maçı gibi her taraf... ama yine de olmuyor, olmuyor ... Her donanımla beraber arzide çıta daha da yükseliyor. Artık "bahçede" off road yapmaktan bıkıp, daha uzak yerlere gitmeye başlıyorsun , kamp kurmaya konaklamalı ev dışında kalınan etkinlikler başlıyor. Bu sırada "yenge" faktörü devreye giriyor . "Arabana o kadar para harcadın, zaman harcadın..."

Ne geliyorsa başımıza hep "yandaki o lanet araba"nın yüzünden geliyor.