Akşam gezintisi bizi acıktırınca memleketim restaurantlarında görmeye alışık olduğumuz Viyana usulü şnitzel yiyelim dedik. Mekan ararken dikkatimi çeken bir avludan içeri dalıp da yer altında sığınak benzeri bir yer görünce çok hoşuma gitti. Tabii ben yine habersiz bir şekilde oraya dalınca beni etrafta göremeyen bizimkiler panik olmuş. Hemen dışarı çıkıp çnce fırça yiyip sonra da onları kollarında tutup doğru restauranta girdik.
Burada şnitzel yiyip şarap içtik. Şnitzel aslında bir tür pişirme biçimiymiş. Ama burada Viyana usulü şnitzel denmiyor tabii, Malta eriği gibi

Bu arada şunu da belirtelim Viyana şarap üretilen dört eyaletten biri. Toplam yüzölçümünün % 1,7 oranındaki bölümünde üzüm bağları bulunuyor. Hal böyle olunca da çok nefis şaraplar içme şansınız oluyor
Karnımızı da doyurduktan sonra çöken rehavetle birlikte otelimize gidip uyuduk.
Yemek demişken şunu da ekleyeyim. Burada çok güzel çikolatalar ve pastalar yapılıyor. Mozart marka çikolata ve likörler burada bol ama fiyatları çok pahalı. Buradan almaktansa havaalanındaki duty free’ lerden almak çok daha mantıklı.
Viyana’ da da çok fazla müze ve saray mevcut. Ama bu tarz yerleri gezmeyi sevmediğimiz için yine müzelerden uzak duruyoruz
Noel arefesi olduğu için burada da sokaklar süslenmiş ve heryerde panayırlar kurulmuş.
Sokakları gezerken yol üzerinde toplanmış kalabalık dikkatimizi çekti. Biz de merak edip yaklaşınca hareket eden saati gördük. Tüm insanlar orada saatin 12 olmasını bekliyorlardı. Biz de bekleyip bir iki fotoğraf çektikten sonra yolumuza devam ettik.
Merkezdeki ünlü Aziz Stephan Katedralinden kalkan faytonlar sayesinde ister minik ister büyük şehir turu yapabiliyorsunuz. Faytonlar sayesinde sokaklar çok hoş bir görünüm kazanıyor. Biz de bu deneyimi yaşamak için büyük şehir turu yaptık. İnanılmaz keyifli geçen bu fayton turu sayesinde Viyana’ nın büyüleyici mimarisiyle bezenmiş sokakların havasını soluduk.
