VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

YURTDIŞI GEZİLERİMİZ, DENEYİMLERİMİZ,TAVSİYELER

Moderatörler: cenknalbantoglu, DERKMEN, Offroadpassion

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253460Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 21:48

Bundan sonra Volkstheater istasyonuna dönüp turuncu renkli U3 metrosuna binerek iki durak ilerideki şehrin kalbi konumundaki Stephansplatz durağında indik.Burada yer alan Aziz Stephan Katedrali (=Stephansdom),şehrin en önemli dini simgesi ve başpiskoposluk makamıdır.Viyana şehrinin,inşaatı 1147-1160 yılları arasında tamamlanan romanesk ve gotik mimari üsluplu bu dev eserin çevresinde geliştiği kabul edilir.13.yüzyılda yeniden yapılan dev giriş kapısı ve eklenen Heiden Kuleleri ile ilk değişikliğine uğrayan katedralde,sonraki değişim 14. yüzyılda gotik tarzda olmuş ve katedrale ek olarak Eligius,St. Tirna ve St. Catherine şapelleri eklenmiştir.Katedralin,Stephansplatz'a bakan kısmında 13. yüzyıldan kalma ve romanesk tarzda yapılmış Devler Kapısı (=Riesentor) ve Putperest Kuleleri(=Heidentürme) yer almaktadır.Devler Kapısı tanımlaması,burada eskiden bir mamuta ait kalça kemiğinin asılı durması ve halkın bunun bir deve ait olduğuna inanmasından kaynaklanmaktadır.Sekizgen yapılı ve 66 metre yüksekliğindeki Putperest Kuleleri adının ise bu bölümün eski bir putperest mabedinin üzerine kurulmuş olmasından kaynaklandığı kabul edilmektedir.Katedralin içinde ışık oyunlarına neden olan vitraylar kadar yaklaşık 230.000 parça yeşil, sarı ve beyaz renklerde çininin oluşturduğu zikzak desenli ve üzerinde I.Franz döneminin imparatorluk amblemi olan çift kartal arması işlenmiş çinili çatısı da dikkat çekmektedir.Katedralin,“Küçük Stefan” anlamına gelen,137 metre yüksekliğinde ve 343 basamaklı merdivenle çıkılabilen güney kulesi Steffl 15. yüzyılda ve gotik mimari tarzında yapılmıştır. Kuzey kulesi ise Nordtürm ya da Adlertürm(=kartal kulesi) olarak adlandırılmakta olup 68 metre yüksekliğindedir.1578 yılında rönesans tarzında bir başlık yapılarak tamamlanan bu kule dev pummerin çanına da ev sahipliği yapmaktadır.
1665 yılında Viyanayı ziyaret eden Kara Mehmet Paşa başkanlığındaki Osmanlı heyetinde yer alan Evliya Çelebi de,ünlü eseri Seyahatname'de "İstefani Kilisesi" olarak adlandırdığı bu katedralin mimarisine duyduğu beğeniyi dile getirmiştir.Aslında beyaz renkte olan katedral,II.Dünya Savaşı sonrasında geçirdiği bir yangında büyük zarar görmüş ve renovasyon çalışmaları uzun yıllar devam etmiştir.Dış cephede kullanılan kum taşının, uzun yıllar içerisinde çevresel faktörlerin etkisiyle kararması nedeniyle başlatılan çalışmalar günümüzde de sürmektedir.


Resim


Katedralin Devler Kapısı ve Putperest Kuleleri


Resim


Fotoğrafta sağda en arkada güney kulesi Steffl ve solda kuzey kulesi Adlertürm


Resim


Aziz Stefan Katedrali(=Stephansdom) ve çinili çatısı


Resim


Resim


Katedralin içinden kareler


Saat 07-22 arası açık olan katedrale giriş ücretsizdir.Katedralin içinde sol arka tarafta alt kata iniş için merdivenler bulunmaktadır.Buradaki mezar odalarını8=catacomb) görmek için 5€ ödemek gerekmektedir.Bunun dışında,4.5€ ödeyerek asansörle 68 metre yüksekliğindeki kuzey kuleye çıkabilir ya da 343 dar basamağı yayan çıkarak güneydeki Steffl kulesine ulaşıp Viyana’yı tepeden seyredebilirsiniz.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253461Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 21:54

Aziz Stefan Katedrali'nin ilginç bazı öyküleri bulunmaktadır.I.Viyana Kuşatması sonrası 1534 yılında,kilisenin çan kulesine Osmanlı ordusunun yaklaştığını fark edince çan çalarak halkı erken uyarması amacıyla bir görevli yerleştirilmiş ve bu görev ancak 1956 yılında,"artık Osmanlı tehlikesi kalmadı" denilerek sonlandırılmıştır.

II.Viyana Kuşatması'nda bozguna uğrayan Osmanlı ordusundan kalma iki yüz kadar top ve diğer metal silahın eritilmesi ile 1711 yılında yapılan ve Pummerin adı verilen yirmi iki ton ağırlığında ve üç metre çapındaki büyük bronz çan,katedralin kuzeyindeki çan kulesine yerleştirilmiştir. II.Dünya Savaşı'nda kuledeki yangında çan yere düşerek parçalanmıştır. Bunun üzerine Linz şehri yakınındaki Sankt Florian Kasabası'nda yapılan ve yirmi ton ağırlığındaki benzeri 1957 yılında bugünkü yerine monte edilmiştir. Yılbaşı gecelerinde tam 24’de bu çanın çalması adettenmiş.


Resim


Pummerin çanının fotoğrafını internet sitesinden indirdim
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253462Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 21:59

Bu bölgede turistik bir aktivite yapmak isterseniz Stephansplatz ya da Michaelerplatz'da sıralarını bekleyen Viyana faytonlarına(=fiaker) 25€ ödeyerek küçük bir bölge turu atabilirsiniz.


Resim


Resim

Viyana faytonları(=fiaker)

Stephanplatz çevresinde çikolata ve hediyelik eşya satan dükkanlar çoğunluktadır.Avusturya’ya özgü olan Mozart Çikolatası(=Mozartkügel) yeşil fıstık ezmesi,nugat ve siyah çikolata katlarından oluşan top şeklinde ve kalaylı folyoya sarılarak satışa sunulan bir şekerleme çeşididir.Bazı türlerinde içine likör de konulabilir.Bu çikolatanın en önemli özelliği ise oda sıcaklığında sekiz haftaya kadar dayanabilmesidir.
İlk kez 1890 yılında,Mozart’ın doğduğu Salzburg şehrinde,Fürst firması tarafından el yapımı çikolata olarak üretilmeye başlamıştır.Günümüzde çikolatanın üzerinde “Original Salzburg Mozartkugel” yazarak üretme hakkı sadece Fürst firmasına ait olup,diğer üreticiler farklı isimlerle üretimlerini sürdürmektedirler.Örneğin Salzburg kökenli Mirabell firması “Real Salzburg Mozartkugel”,Bavyera kökenli Reber firması ise sadece “Real Reber Mozartkugeln” yazan çikolataları üretmektedir.


Resim


Mirabell Mozart çikolatası ve reyonu


Resim


Bu da Fürst üretimi ve gümüş renkli folyodaki orijinal Mozart Çikolata


Viyana’nın bir başka ünlü tadı ise Manner gofreti(=Original Neapolitaner Schnitten)’dir.Aslında bizim ülkemizde de benzerleri üretilen bu gofret,Napoli fındığı ve çikolata ile hazırlanmaktadır. Beşli paketi 3€ civarındadır.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253463Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:02

Saat 11.45 olmuştu ve bizim Viyana'nın meşhur şinitzelinin tadına bakmamız gerekiyordu.Turistler için Viyana’nın olmazsa olmaz yemek aktivitelerinden birisi de şinitzel yemektir.Bu konuda en iyi adres ise Wollzeile,5 ve Bäckerstraße,6 adreslerinde iki restoranı bulunan ve 1905 yılından bu yana hizmet vermekte Figlmüller olup rezervasyon yapmadan giderseniz kapının önünde uzun süre beklemek zorunda kalırsınız.Ben yirmi gün önce sitesine girmeme rağmen ancak öğlen yemeğinde yer bulabildim.


Resim


Figlmüller Wollzeile giriş


Resim


Figlmüller Wollzeile restoranın içi
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253464Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:04

Halen dördüncü kuşak tarafından işletilmekte olan Figlmüller'de dana etinden yapılmış bir şinitzel ve yanında patates salatası sipariş ettim.Yalnız fotoğrafta da göreceğiniz üzere porsiyonların çok büyük olduğunu bildiğimden şinitzeli yarımşar porsiyon olarak istedim. Şinitzel yapmak için et,çok ince hale gelene dek dövüldükten sonra sırasıyla un,yumurta ve galeta ununa batırılıp yüksek ısıdaki ateşte pişiriliyor.Nar gibi kızarmış şinitzel son derece gevrekti ve ağızda kolayca dağılıyordu.Bu restoranda figlmüller schnitzel isterseniz domuz etinden yapılan ve orijinal olanı,wiener schnitzel vom kalb isterseniz dana etinden yapılanı, hühnerschnitzel isterseniz de tavuk etinden yapılanı yersiniz.Şinitzelin yanında beyaz şarap,Ottakringer birası ya da Radler denilen ve almdudler+bira karışımı olan içecek tavsiye edilmektedir.Ancak bu şubede sadece şarap seçeneği vardı.Bira ya da radler içmek istiyorsanız diğer şubeyi tercih etmelisiniz.Hal böyle olunca ben de Almdudler denilen ve limon,soda,zencefil ve Alp Dağları'nda yetişen baharatlardan yapılan bir yerel gazozu denemek istedim.Her şey mükemmeldi ve yemeğe verdiğim 50€ gayet uygundu.



Resim


Yarım porsiyon şinitzel ve patates salatası


Resim


Almdudler ve tuzlu ekmek


Yemek çıkışı restoranın bulunduğu pasajdan ilerleyince Bäckerstraße'ye çıktık.Burada,zemin katında Figlmüller'in Lugeck şubesinin de yer aldığı Regensburger Hof binası yer almaktadır.14.yüzyılda yapılmış bu bina o zamanlar Regensburg bölgesinden gelen tüccarların konakladığı bir han olarak görev yapmıştır.Binanın önünde ise geliştirdiği tipografik baskı tekniği sayesinde kitapların kolayca çoğaltılmasını sağlayarak bilimsel ilerlemenin önünü açan ve bu nedenle modern matbaacılığın babası olarak kabul edilen Johannes Gutenberg (1398-1468)'in anısına yirminci yüzyılın başında dikilmiş bronz bir heykeli bulunmaktadır.


Resim


Regensburger Hof binası altındaki Figlmüller Lugeck şubesi ve önünde yer alan Johannes Gutenberg heykeli
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253465Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:07

Bu heykelden biraz ilerleyince ilk karşımıza gelen Rotenturm Straße’ye dönmeyip tam karşıdaki Lichtensteg istikametinde yürümeye başlayınca sol tarafta değişik mimarisi ile butik bir otel olan Hotel Topazz'ı gördük.


Resim


Hotel Topazz

Bu otelin önünden de yüz metre daha ilerleyince orta çağda şehrin önemli pazar yerlerinden biri olan Hoher Markt’a ve Viyana Astronomik Saati(=Ankeruhr)'ne ulaştık.Franz von Matsch tarafından Anker sigorta şirketi için,1911-1914 yılları arasında ve art nouveau tarzında yapılan dört metre çapındaki bu saat yerden yedi metre yukarıda bulunmaktadır. İki binanın arasında yer alan bir köprü şeklindeki saatin üzerinde iki pencere ve pencerelerin içinden gözüken figürler bulunmaktadır.Her saat başında Roma İmparatoru Marcus Aurelius, ünlü orta çağ şairi Walther von der Vogelweide,Savoy Prensi Eugene gibi tarihi kişilikleri simgeleyen bakırdan yapılmış figürlerden bir tanesi kafasında yeni saati romen rakamı ile simgeleyerek köprüden geçer.Saati gösteren romen rakamının üzerinde ise dakikaları gösteren düşey skala bulunmaktadır.Her öğlen saat 12'de ise tüm figürler köprüden birlikte geçerler.


Resim


Resim


Viyana Astronomik Saati


Bu saatin yer aldığı Hoher Markt bölgesinde yer alan bir başka ünlü yapı ise oğlu I.Jozef'in İspanya ile savaştan başarıyla dönmesi şerefine İmparator I.Leopold tarafından Venedikli heykeltraş Corradini'ye 1729-1732 yılları arasında bronz ve mermerden barok tarzında yaptırılmış olan ihtişamlı Düğün Çeşmesi(=Vermählungsbrunnen)'dir.Bu çeşmenin hemen yanında yer alan İce-Cream Cafe'nin dondurmaları çok ünlüdür.


Resim


Düğün Çeşmesi(=Vermählungsbrunnen)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253466Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:09

Bundan sonra tekrar Rotenturm Straße yolu ile Aziz Stefan Katedrali önündeki Stephanplatz'a geri geldik.Katedralin karşı çaprazında yer alan ikram hizmetleri,seyahat organizasyonu ve otelcilik gibi sektörlerde faaliyet gösteren DO&CO adlı Avusturya merkezli şirkete ait butik otel ilgi çekiciydi.Bu şirketin sahibinin THY'nin ikram tedarikçisi olması yanında,Cafe Demel'in sahibi ve Nestle firması ile ortak projeler yapan bir Türk olduğunu öğrenince doğrusu gurur duydum.


Resim


DO&CO Oteli


DO&CO Oteli’nin yanından şehrin bir başka önemli alışveriş caddesi olan Graben Caddesi'ne girdik.Orta çağda,şehrin sebze meyve pazarı ve önemli dini kutlamalarının adresi olan Graben Caddesi,18.yüzyılda gündüzleri Viyana'nın asillerinin salına salına gezinip birbirlerine reverans yaparak selam verdikleri,akşamları ise nymphe graben(=graben perileri) adı verilen hayat kadınlarının boy gösterdiği bir cadde haline dönüşür. 19.yüzyılda caddede barok mimari üslupla yapılan binalar yükselmeye başlar ve 20.yüzyılda ise günümüzde de gördüğümüz güzel butikler, kafeler ve ünlü markaların dükkanları faaliyete geçer.1974 yılına gelindiğinde ise,Graben Caddesi araç trafiğine kapatılmıştır.
Graben Caddesi’nin en bilinen yapıları ise ünlü mimarlar Peter Mollner ve Ernest Koch’un 1794-95 yılları arasında yaptığı Generali Sigorta şirketinin binası olan Generali Hof ve bir başka ünlü mimar Otto Wagner tarafından 1873-74 yılları arasında yapılmış ve halen Avusturya Sosyal Sigortalar Kurumu'nun mülkiyetinde olan Graben Hof ile aynı mimarın 1894-95 yılları arasında bir sigorta şirketi olan Anker için yapmış olduğu Anker Haus binalarıdır.


Resim


Graben Hof binası (sağda)


Resim


Anker Haus(solda sarı renkli) binası


Resim


Generali Hof binası
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253468Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:23

Graben Caddesi üzerinde iki önemli tarihi eser yer almaktadır.Caddenin Aziz Stefan Katedrali tarafındaki girişinde karşımıza önce bölgede çıkabilecek yangınlarda kullanılması amacıyla 1654 yılında yaptırılmış Aziz Leopold Çeşmesi(=Leopoldbrunnen) çıktı.Bu çeşme,sekizgen kaidesinin her bir tarafında ağzından sular akan aslan kafalarının bulunması nedeniyle Aslanlı Çeşme(=Löwenbrunennen) olarak da bilinir.


Resim


Graben Caddesi üzerinde Leopold Çeşmesi ve Veba Anıtı


Resim


Aziz Leopold Çeşmesi(=Leopoldbrunnen) ile hemen arkasında 1704 yılında yapılmış ve Graben Caddesi'nin günümüze ulaşmış en eski barok binası olan Bartolotti-Partenfeld Sarayı(=Palais Bartolotti-Partenfeld)


Caddede yürümeye devam edince bu kez 21 metre yüksekliğindeki Veba Anıtı(=Dreifaltigkeitssäulen=Pestsäule)'nı gördük.1679 yılında Viyana'yı kasıp kavuran veba salgını esnasında ölen 75.000 viyanalıyı bu caddenin altına gömdükleri için veba anıtını da 1693 yılında buraya yapmışlardır.Bir çok heykeltraşın dokunuşlarıyla hayat verdiği bu anıt,sanatta barok geçişinin temsilcisi olarak kabul edilmektedir.


Resim


Resim


Veba Anıtı(=Dreifaltigkeitssäulen=Pestsäule)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253470Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:37

Veba Anıtı'nı geçince sağımızda sokak arasında kalmış gibi duran ve Roma'daki aslına benzer şekilde inşa edilmiş,şehrin en eski kiliselerinden birisi olan Aziz Peter Kilisesi(=Peterskirche)'ni gördük.50x20 metre ebadında ve en yüksek yeri 56 metre olan bu kilise, Belvedere Sarayı'nın da mimarı olan Lukas von Hildebrandt tarafından 1702-1733 yılları arasında Roman barok mimari üslubunda inşa edilmiştir.


Resim



Aziz Peter Kilisesi(=Peterskirche)


Yürümeye devam edince Graben Caddesi'nin bitiminde başlayan ve şehrin en lüks mağazalarının bulunduğu Kohlmarkt Caddesi ile tam da bu kesişme noktasında bulunan ve kahve içen fesli çocuk logolu Julius Meinl Kafe'nin önüne geldik.



Resim




Resim



Graben Caddesi ile Kohlmarkt'ın kesiştiği yerdeki Julius Meinl Kafe ile yanında finans ve emlak şirketi Wüstenrot’un turuncu renkli binası
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253471Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:40

Biz buradan sağa dönünce karşımıza çıkan Louis Vuitton mağazasının solunda yer alan Bognergasse boyunca ilerleyip 1.bölgenin en büyük meydanı olan Am Hof Meydanı(=Am Hofplatz)'na çıktık.


Resim


Bognergasse'nin ünlü restoranı Schwarzen Kamel(=Siyah Deve)Restoran


Am Hof,eski dilde kraliyet sarayı anlamına gelmekte olup bu meydan tarihte eski Romalıların garnizonu imiş.Daha sonra burada 12.yüzyıla kadar Avusturya'nın Babenburg düklerinin sarayı yapılmış.İşte bu sarayın Hofburg Sarayı'nın ilk binası olduğu düşünülmektedir.Günümüzde bu meydanda sergiler ve yılbaşı zamanı da Noel pazarı kuruluyormuş. Meydanın tam ortasında İsveç Krallığı ile yapılan otuz yıl savaşları nedeniyle Hz.Meryem'e teşekkür etmek için 1664-67 yılları arasında dikilmiş Meryem Ana Sütunu (=Mariensäule) bulunmaktadır.


Resim


Am Hof Meydanı'nda Meryem Ana Sütunu(=Mariensäule)


Meydan çevresinde 1386 yılında gotik tarzda yapılmış katolik kilise Am Hof Kilisesi (=Kirche am Hof) bulunmaktadır.Kilisenin ön tarafı 1662 yılında italyan mimar Carlo Carlone tarafından barok mimari üslubuyla yeniden yapılmıştır.Napolyon ve ordusu 1806 yılında Viyana'yı işgal ettiğinde,Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun sona erdiğine dair deklarasyon bizzat İmparator II.Franz tarafından kilisenin ön yüzündeki balkondan halka duyurulmuştur.


Resim


Am Hof Meydanı'nda Am Hof Kilisesi ve solunda Viyana Park Hyatt Oteli



Meydanda dikkat çeken bir başka yapı ise 1686 yılında barok tarzda yapılmış ve o tarihten bu yana Viyana'nın itfaiye biriminin ana merkezi olan Bürgerliches Zeughaus binasıdır.



Resim


Bürgerliches Zeughaus binası
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253473Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:48

Am Hof Meydanı'ndan üç yüz metre daha ilerleyerek Wipplingerstraße, 24 adresindeki Fransa Büyükelçiliği(=Französische Botschaft ) önüne geldik.Bu bina,1904 yılında Fransa ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu arasındaki güçlü dostluğu simgelemek amacıyla yaptırılmıştır.Art nouveau tarzında inşa edilen binanın mimarı,günümüzde Paris'te bulunan Lafayette Mağazaları(=Les Galleries Lafayette)'nın da mimarı olan Georges Chedanne'dır.


Resim


Fransa Büyükelçilik Binası


Bundan sonra Renngasse üzerinde bir üç yüz metre daha yürüyüp şehrin üçgen şekilli meydanı Freyung Meydanı(=Freyungplatz)'na geldik. Hofburg Sarayı'na çok yakın olması nedeniyle 17.yüzyıldan itibaren aristokratların yerleşmeye başladıkları bu meydandaki iki tarihi bina bugün de varlığını sürdürmektedir.
Bunlardan yapımı 1155 yılına dayanan İskoç Kilisesi(=Schottenkirche) şehre o yıllarda davet edilmeleri üzerine gelen aslında irlandalı olan fakat iskoçyalı sanılan benedikt rahipleri tarafından yaptırılmıştır.


Resim


Resim


Freyung Meydanı ve İskoç Kilisesi



Resim



İskoç Kilisesi(=Schottenkirche)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253474Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 22:52

Bu meydanda bulunan bir diğer önemli barok yapı ise Daun Kinsky Sarayı(=Palais Daun Kinsky)'dır.Belvedere Sarayı'nın da mimarı olan Johann Von Hildebrand tarafından inşa edilmiş olan binada pencere, merdiven, kapı gibi temel unsurlar ile tavandaki freskler,odalarda seçilen renkler gibi dekoratif unsurlar birbirleri ile son derece uyumludur.


Resim


Daun Kinsky Sarayı(=Palais Daun Kinsky)


Bu saraydan sonra ilerlemeye başladığımız Herrengasse'de bir başka barok yapı ilgimizi çekti.Yapım yılı 1571 olan Aşağı Avusturya Sarayı (=Niederösterreich Palais) uzun yıllar ülkenin bir bölümünün yönetim merkezi olmuş.Bina,2004 yılında geçirdiği restorasyon sonrasında günümüzde sanatsal aktivitelere ev sahipliği yapıyormuş.


Resim


Aşağı Avusturya Sarayı(=Niederösterreich Palais)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253475Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 23:37

Bu saraydan sonra Herrengasse üzerinde iki yüz metre kadar yürüyüp Aziz Mihail Meydanı(=Michaelerplatz)'na geldik.Bu meydana ismini veren Aziz Mihail Kilisesi(=Michaelerkirche),romanesk tarzda 1217 yılında yapılmış bir katolik kilisesidir.Romanesk mimari tarzının bir gereği olarak dış cephesi son derece sade,duvarları kalın ve sayıca az olan pencereleri son derece küçük olduğundan iç kısmı loştur.Kilise Hofburg Sarayı'nda yaşayanlar için en yakın kilise görevini asırlar boyunca sürdürmüştür.Daha sonraları kilisede yapılan gotik ve barok tarzı eklemeler 1792 yılında tamamlanmış ve kilise o günden günümüze hiçbir değişikliğe uğramadan gelmeyi başarmıştır.


Resim


Aziz Mihail Kilisesi(=Michaelerkirche)


Michaelerplatz’ın Hofburg Sarayı girişine bakan köşesinde şehrin bir başka tarihi kafesi olan Griensteidl Cafe yer almaktadır.1846 yılında açılan bu kafe 19.yüzyılın sonlarına doğru İduna grubu denilen yaşlı ve kuralcı yazarlar ile Jung-Wiener denilen genç ve akıcılık taraftarı yazarların oluşturduğu gruplar arasındaki hararetli edebiyat tartışmalarına sahne olmuştur.1896 yılında yıkılan ve faaliyetini durduran kafe 1990 yılında tamamen yenilenerek kapılarını müşterilerine tekrar açmıştır.Bu kafenin kara orman vişne pastası ile "kleiner brauner(=küçük kumral)" denilen sütlü espresso kahvesi çok meşhurmuş.


Resim


Michaelerplatz'ın köşesinde yer alan Griensteidl Cafe
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253476Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 23:40

Bundan sonra Kohlmarkt Caddesi'ne geçtik.Caddenin en sonunda yer alan Hofburg Sarayı'nın yeşil renkli bakır kubbesi Kohlmarkt'a giren herkesin dikkatini çektiği Kohlmarkt Caddesi,günümüzde Hofburg Sarayı önünden başlayıp Graben ile Kerntner caddelerini de içine alan altın U adlı lüks alışverişin sembolü sayılan caddelerin en prestijlisidir.Orta çağda kömür satılan dükkanların bulunduğu bu cadde,Hofburg Sarayı'nın etkisi ve onay vermesi sonucu 17.yüzyıldan sonra bir kuyumculuk üssü konumuna gelmiştir.Bucherer,Wagner,Schullin ve Gadner gibi ülkenin ünlü yerel kuyumcuları yanı sıra Bulgari,Cartier,Chopard,Rolex ve Wellendorff gibi uluslararası kuyum markaları da kendilerine zamanla bu bölgede yer bulmuşlardır.Ayrıca moda dünyasının dünyaca ünlü markaları olan Gucci,Louis Vuitton,Chanel,Armani,Tiffany ve Burberry'nin de bu cadde üzerinde mağazaları bulunmaktadır.İlaveten bu caddede ünlü besteciler Joseph Haydn (1732-1809) ve Frédéric Chopin(1810-1849)'in bir zamanlar yaşadıkları evler de yer almaktadır. Sözün özü Graben Caddesi'nde tarihi binalar,Kohlmarkt'ta ise binaların içindeki mağazalar ön plandadır.


Resim


Kohlmarkt Caddesi köşesinde Louis Vuitton,Chanel ve Wagner Mağazaları


Resim


Kohlmarkt Caddesi'nin sonunda yer alan Hofburg Sarayı
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253477Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 23:42

Kohlmarkt,14 adresinde yer alan Cafe Demel,aynı zamanda kraliyet pastanesi olarak kabul edildiği için Viyana'da mutlaka ziyaret edilmesi önerilen bir adrestir.


Resim


Resim


Cafe Demel'in vitrini


Resim


Resim


Cafe Demel'in içine girenlerin ilk adresi çukulata reyonu ve imalat bölümü


1786’da kurulan ve resmi adı Hofzuckerbäckerei Demel olan bu kafe, kısaca Demel olarak bilinir.İki katlı bu işletmede yüzlerce yıllık tariflere uygun olarak özenle ve gözünüzün önünde hazırlanan lezzetler yıllardır hiç değişmeden misafirlerinin beğenisine sunulmaktadır.Burası her zaman dolu bir mekan ve oturacak bir yer bulmak için beklemek gerekiyor.Cafe Demel'in çok zengin çukulata reyonu ve Apfelstrudel adlı elmalı turtası çok ünlüdür.Almanca girdap anlamına gelen bu tatlı,tıpkı bizim baklavamızda olduğu gibi ince ve kat kat açılmış hamur arasına üzüm, tarçın ve şekerle karamelize edilmiş elma püresi konulup pişirildikten sonra üzerine bolca pudra şekeri eklenerek servis yapılır.Sacher torta ile birlikte Viyana'nın en ünlü iki tatlısından biri olan bu tatlı için İmparator Franz Jozef,“strudelsiz bir gün,yıldızsız bir gökyüzünden farksızdır” demiştir.Apfelstrudel,kıtır olması ve daha hafif bir tatlı olması nedeniyle bence sacher tortadan daha iyi olsa da olağanüstü bir tatlı değildi.Ancak yukarıda da belirttiğim gibi bir Viyana klasiği haline geldiğinden yanında bir de melanj kahve ile denemeye değerdi.Sonradan öğrendiğime göre bu tatlı yanında vanilya sosu ve dondurma ile daha iyi gidiyormuş.


Resim


Apfelstrudel(=Elmalı turta)


Resim


Maroni Frou Frou tatlısı


Demel'de ayrıca rendelenmiş kestane ve erimiş çikolata ile yapılmış Maroni Frou Frou tatlısını da çok beğendim.Her gün 09-19 arası açık olan bu mekanda,apfelstrudel 4€,maroni frou frou 4.70€,melanj kahve ise 4.80€ idi.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253478Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 23:46

Cafe Demel çıkışında Michaelerplatz'a geri döndük.Hofburg Sarayı'na ev sahipliği yapan bu meydanda,faytoncular turistlere fayton gezisi yaptırmak için sıralarını beklerken tarihi kostümler içindeki gençler de saray turu ya da klasik müzik konser bileti satabilmek için çabalıyorlardı.


Resim


Michaelerplatz(=Aziz Mihail Meydanı)


Viyana sarayları ile ünlü bir şehirdir.Hofburg,Belvedere ve Schönbrunn bu sarayların içinde en önde gelenleridir.Halk Bahçesi(=Volksgarten)’nin sonunda yer alan ve altı asır boyunca Habsburg hanedanının yönetim merkezi ve aynı zamanda 1279’dan bu yana Avusturya hükümdarlarının tümünün yaşadığı yer olan Hofburg İmparatorluk Sarayı,13.yüzyılda dört kulesi olan bir kale olarak inşa edilmiştir.Zaten Hofburg kelimesi de kraliyet kalesi anlamına gelmektedir.Günümüze ulaşan Alte(=eski) Hofburg kompleksi fikri ise I.Ferdinand'ın 1533 yılında Viyana'yı imparatorluğun başkenti yapmaya ve burada yaşamaya karar vermesi sonrasında ortaya çıkarak 1552'de tamamlanmıştır.Habsburg hanedanının zamanla güçlenmesi ile orantılı olarak saraya bir çok ilaveler yapılmış ve bugünkü halini 1654 yılında almıştır.Farklı zamanda yapılan bu ilaveler nedeniyle sarayda gotik,rönesans,barok ve rokoko akımlarından izler görülmektedir.
Habsburg hanedanının kışlık sarayı olarak kullanılan ve günümüzde Avusturya Devlet Başkanlığı makamı vazifesi gören Hofburg Saray kompleksi,toplam 59 hektarlık bir alana yayılmış olup bu alan içinde aralarında 19 avlu ve 2,600 odanın da bulunduğu 18 bina yer almaktadır. Bu haliyle saray tam anlamıyla "şehir içinde şehir" gibidir.
Sarayın Michaelerplatz'a bakan kuzey cephesi Michaeler Trakt ve ana giriş kapısı da Michaelertor(=Mihail Kapısı) olarak adlandırılır.Burada daha önce var olan saray tiyatrosu yıkılınca I.Franz Joseph'in emriyle bu kapı mimar Fischer von Erlach tarafından yapılmıştır.Yapımı 1889-93 yılları arasında gerçekleşen neo-barok tarzdaki kapı,her iki yanında yer alan ve mitolojik yunan kahramanı Herakles(=Herkül)'in sembolize edildiği dört büyük heykeli,eğimli cephesi ve elli metre yüksekliğindeki kubbesi ile sarayın şehrin merkezine bakan ön cephesini oluşturmaktadır.


Resim


Michaelertor(=Mihail Kapısı)


Her gün saat 09-18 arası açık olan Hofburg Saray'ında;Gümüş Koleksiyonu,Sisi Müzesi ve İmparatorluk Daireleri adı verilen üç bölümü gezmek için bir yetişkinin 13.90€ ödemesi gerekmektedir.Eğer Hofburg Sarayı yanında Schönbrunn Sarayı ve İmparatorluk Mobilyaları Müzesi'ni gezmek hakkı tanıyan Sisi Ticket satın alırsanız bu ücret 29.90€ olmaktadır.Biz,bu seçeneğin aile bileti şeklinde olanını (2 yetişkin+2 çocuk(6-18 yaş arası)) 61€ ödeyerek satın aldıktan sonra Hofburg Sarayı içindeki turumuza başladık.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253479Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 23:48

Sarayın fotoğraf çekmenin serbest olduğu Gümüş Koleksiyonu (=Silberkammer) bölümünde,imparatorluk zamanında kullanılan yemek masaları,şamdanlar ile porselen,altın ve gümüşten yapılmış yemek takımları sergilenmektedir.Gümüş ve altından yapılmış yemek takımlarının bir bölümü savaş zamanında eritilerek satılmış olsa da kalanlar o devirdeki ihtişamı yansıtmaya yetiyordu.


Resim


Resim


Resim


Resim


Resim



Resim



Resim



Resim



Resim


Sarayın altın,gümüş ve porselen yemek takımları



Resim



Bunlar da ziyafetlerde imparatorun masasına konulan şarap kadehleri
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253480Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 23:49

Gümüş koleksiyonu bölümünden sonra Sisi Müzesi(=Sisi Museum)’ne geçtik. Müzede,Sisi’ye ait kıyafetler,takılar ve kullandığı eşyalar yer almaktadır.Buradan itibaren fotoğraf çekmek yasak olduğundan çekebildiğim fotoğrafların netliği için kusura bakmayınız.
Bavyera dükünün kızı ve o devirde Avrupa’nın en güzel prensesi olan Elisabeth(=Sisi),16 yaşında iken ablası Helen ile evlendirilmek istenen kuzeni İmparator I.Franz Joseph'in kendisine ilk görüşte aşık olması sonrasında onunla 1854 yılında evlenerek imparatoriçe olmuştur. Özgürlüğe aşırı düşkün yapısına,saray yaşamının ve kayınvalidesi Sophia'nın katı kuralları ve baskısı ile migren ve anoreksiya gibi hastalıkların eklenmesi nedeniyle bunalmış ve genellikle mutsuz bir yaşam sürmüştür.Kendisine ait “Evlilik saçma bir kurumdur.15 yaşında bir çocuk iken satılırsınız ve anlamadığınız bir yemini eder,sonra 30 yıl veya daha uzun bir süre pişman olur ama bu yeminden geri dönemezsiniz" sözleri onun ruh halini net bir şekilde anlatmaktadır.Sisi işte bu nedenle aristokrasinin tören ve eğlencelerinden uzak durmaya çalışmış,vaktini spor yapmak,ata binmek ve halkın sorunları ile ilgilenmekle geçirmiştir. Bu mahzun imparatoriçenin 1.72 metre boyunda ve dört çocuk doğurmasına rağmen sadece 48 kg. ağırlığında olmasının sırrı spor yapmasına ya da söylendiği gibi günde sadece bir tabak çorba ve bir portakal yemesine ya da hastalığına mı bağlı onu bilmek mümkün değilse de kendisine aşık olan İmparator Franz Joseph'in,Avusturyalıların ve Macarların kalbinde taht kurduğunu söylemek mümkündür.
1889 yılında tek oğlu Rudolf'ün sevgilisi ile birlikte intihar etmesi sonucu iyice içine kapanan Sisi,1898’de İsviçre'nin Cenevre kentine yaptığı ziyaret sırasında,bir italyan anarşist tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştür.Sisi'ye büyük bir aşkla bağlı olan İmparator I.Franz Joseph ise bu tarihten kendisinin vefat ettiği 1916 yılına dek bir daha evlenmemiştir.



Resim



Resim


Resim



Resim



Resim



Sisi Müzesi'nden görüntüler
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253482Okunmamış mesaj erhen
31 Mar 2017 23:56

Saraydaki turun üçüncü bölümünde,Avrupa’da yakın tarihin en uzun süreli(=1848-1916) hükümdarlık yapmış imparatoru Franz Joseph ile eşi Elisabeth'in yaşam alanlarının sergilendiği İmparatorluk Daireleri (=Kaiserappartements) bölümüne geçtik.Michaelertor'un sağında kalan Reichkanzleittrakt kanadında İmparator Franz Joseph'in ve Amalienburg kanadında ise İmparatoriçe Elisabeth'in yaşadığı saray daireleri yer almaktadır.Ziyarete açık olan toplam yirmi bir odadan oluşan bu daireler arasında imparatorun misafir kabul odası,çalışma odası,yatak odası, imparatoriçenin çalışma odası,yatak odası,banyosu ve beraber yemek yedikleri kraliyet yemek odası bulunmaktadır.
Sarayın bu bölümünde İmparatoriçe Elisabeth'in 1865 yılında alman ressam Franz Winterhalter tarafından yapılmış yağlı boya tablosu, 17.yüzyıldan kalma devasa çini sobalar ve 19. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen mobilyalar ile yemek takımları sergilenmektedir.Sergilenen bu eşyalar,655 sene boyunca kesintisiz hükümranlık yapmış Habsburg hanedanının egemenliği altındaki Macaristan,Bohemya,Hırvatistan,Silezya ve Slovakya gibi bölgelerin zenginliklerini nasıl Viyana’ya akıttığını gösterse de Schönbrunn Sarayı'ndaki ihtişamlı odalar ile kıyaslandığında İmparatorluk Daireleri bölümündeki barok veya rokoko stilinde döşeli odalar daha mütevazi görünüyorlardı.



Resim



Resim



İmparatorluk Daireleri bölümünden kareler



Resim



Resim



Sisi'nin dinlenme odası ve tuvaleti
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253484Okunmamış mesaj erhen
01 Nis 2017 00:16

Hofburg Sarayı içindeki gezimizi böylece tamamlayıp sarayın İn der Burg ya da İnnenhof denilen en büyük iç avlusuna çıktık.Avlunun II.Franz heykelinin arkasına düşen sağ kanadı ve tam karşısına düşen sol kanadında her ikisi de 16. yüzyılda rönesans mimari tarzında yapılmış binalar göze çarpmaktadır.Sağda yer alan ve ön cephesinin üzerindeki barok saat kulesi ile ilgi çeken Amalienburg, İmparatoriçe Sisi'nin de yaşamını sürdürdüğü bölümdür.Sol tarafta yer alan bina ise Schweizerhof olarak adlandırılır.Bu binanın yapım tarihi 1552 olan ve rönesans mimari tarzında yapılmış kapısı Schweizertor(=İsviçre Kapısı) olarak adlandırılır.Bu kapıda,orta çağda İsviçre'den gelen maaşlı muhafızlar nöbet tutarlarmış.Bu kapı,Hofburg Sarayı'nın, Alte Burg olarak adlandırılan en eski kısmı ile Schatzkammer adı verilen hazine bölümüne ve 1449 yılında inşa edilmiş Burgkapelle adı verilen şapeline girişi sağlamaktadır.Avluya girişte arkanızda kalan ve her iki girişinin üzerinde ikişer adet Herakles(=Herkül) heykeli bulunan kısım ise önce Napolyon Bonapart sonra da İmparator Franz Joseph'in yaşam alanı olan Reichkanzleittrakt'tır. Avluya girişte tam karşınızda kalan kısım ise Leopoldinischertrakt(=Leopold Kanadı) adını alır ve bu bölüm günümüzde Avusturya Cumhurbaşkanı'na aittir.

Avlunun ortasında 1846 yılında Pompeo Marchesi adlı italyan heykeltraş tarafından yapılmış İmparator II.Franz'ın bronz heykeli bulunmaktadır. Heykel o kadar ağırmış ki Milano'dan Viyana'ya 16 öküz ve 18 at tarafından çekilerek 33 günde getirilebilmiştir.Heykelin üzerinde Latince "amorem meum populis meis(=Ben insanlarımı severim)"sözü yer almakta olup kaide kısmında oturmakta olan dört kadın figürü ise inanç, güç,sevecenlik ve adaleti simgelemektedir.


Resim



İmparator II.Franz Heykeli.Fotoğrafın solunda Reichkanzleittrakt kanadı,sağında Leopoldinischertrakt kanadı ve heykelin tam karşısında ise Schweizerhof adı verilen saray bölümleri görülmektedir.


Resim


Amalienburg kanadı



Resim



Resim



İnner Hof veya İn der Burg avlusunda yer alan Reichkanzleittrakt kanadı



Resim


Schweitzertor(=İsviçre Kapısı)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
Offroadpassion
SITE ADMIN
Mesajlar: 18656
Kayıt: 21 Oca 2010 15:21
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253485Okunmamış mesaj Offroadpassion
01 Nis 2017 00:30

Waywayy Kültür turu gibi oldu..Erhan abi yazı, fotoğraf anlatım ve paylaşımın için teşekkür ederim..bukadar görsel yazı anlatım emeklerin için ayrıca teşekkürler..eline sağlık.. :) Keyifle baktım okudum...birkez daha gitmiş gibi oldum..geçen yıl bu bölgeyi motorsikletimle gezmiştim baya bir kaçırdığım yerler varmış.
Site Admin

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253488Okunmamış mesaj erhen
01 Nis 2017 00:44

İn der Burg avlusunun karşısındaki geçitten yolumuza devam edip sarayın bir başka önemli meydanına çıktık.Heldenplatz(=Kahramanlar Meydanı) olarak adlandırılan ve mimar Gottfried Semper tarafından 19. yüzyılda tasarlanmış bu geniş meydanda iki büyük komutanın heykeli bulunmaktadır.Bunlardan ilki,Neue Burg ile birlikte sağ tarafta yer alan ve 1809 yılında Napolyon ordularını Aspern'de mağlup eden Arşidük Erzherzog Karl,ikincisi ve sol tarafta yer alanı ise Osmanlı ordusunu pek çok kez yenmeyi başaran Savoy Prensi Eugene'dir.Sözün özü Avusturyalılar için bu meydan,kendilerine geçmişteki başarılarını hatırlatan bir ulusal kimlik sembolüdür.


Resim


Heldenplatz(=Kahramanlar Meydanı) ve sarayın Neue Burg kanadı


Heldenplatz'ın hemen arkasında,1891-1913 yılları arasında yapılmış kavisli ve geniş bir blok bulunmaktadır.Hofburg Kompleksi'nin en genç yapısı olan Neue(=yeni) Burg'un yapılış amacı sarayı genişletmek olsa da,inşasının tamamlanmasından beş yıl sonra Habsburg hanedanı sona ermiştir.Neue Burg'da Sanat Tarihi Müzesi'ne bağlı olarak faaliyet gösteren bir çok müze ve koleksiyonlar bulunmaktadır.Dolayısıyla Neue Burg'u Sanat Tarihi Müzesi için alacağınız tek biletle gezmek mümkündür. Bu müzelerden;Ephesos Museum'da,1895-1906 yılları arasında Türkiye'den çıkartılan antik Efes dönemine ait parçalar;Sammlung alter Musikinstrumente koleksiyonunda eski çağlardan günümüze uzanan müzik aletleri;halen renovasyon çalışmaları nedeniyle kapalı olan Welt Museum(=Etnoloji Müzesi)'da dünyanın çeşitli kıtalarından toplanmış sanat eserleri;Hofjagd und Rüstkammer koleksiyonunda ise 14-17.yüzyıllar arasında kullanılan silah,zırh ve savaş kıyafetleri sergilenmektedir.

Neue Burg'da yer alan bir başka önemli bölüm ise muhteşem okuma salonuyla göz kamaştıran Ulusal Kütüphane(=Österreichische National Bibliothek)'dir. 1723-26 yılları arasında Jozef Emmanuel von Erlach tarafından barok mimari üslupla yapılan bu bina,muhteşem Okuma Salonu(=Prunksaal),mermer sütunları, ahşap galerileri, altın yaldızlı süslemeleri ve büyük tavan tablosu yanı sıra içerdiği yedi milyondan fazla kitabı ile dünyanın önde gelen kütüphanelerindendir.


Bu meydan hakkında belirtilmesi gereken bir başka özellik ise Adolf Hitler'in Neue Burg'un balkonundan 15.Mart.1938 tarihinde yaptığı ünlü konuşmadır.Hitler burada toplanan halka Almanya'nın Avusturya'yı ilhak ettiğini (=German Anschluss) açıklamıştır.


Kahramanlar Meydanı'ndan daha aşağıya Maria Theresia Meydanı'na doğru ilerleyince karşımıza, beş bölmeli kapısı ile Äußeres Burgtor(=Sarayın Dış Kapısı) çıktı.Napolyon'u mağlup etmelerinin anısına 1824’te inşa edilen ve Bu kapının Ring Caddesi ve Maria Theresienplatz'a bakan alınlığında Avusturya İmparatoru I.Franz,1824 (=Franciscus I. Imperator Austriae,MDCCCXXIV) ve Laurum Mılıtıbus Lauro Dıgnıs MDCCCCXVI =I.Dünya Savaşı'nda ölen askerlere,1916 diğer tarafında ise "Iustitia regnorum fundamentum(=Adalet,kuralların temelidir) diye yazmaktadır.



Resim


Mariatheresienplatz'dan Hofburg girişi
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253489Okunmamış mesaj erhen
01 Nis 2017 00:47

Saray turumuzun sonraki parçasına gitmek için Michaelerplatz'a geri döndük.Michaelertorun arkasında ve sol tarafındaki kare biçimli bina ,16. yüzyılda IV. Karl tarafından kurulmuştur.Stallburg olarak adlandırılan bu yapı,Hofburg Sarayı için ahırlara dönüştürülmüş olup günümüzde bu yapının önünde ve Michaelertor'un da solunda kalan kısımda İspanyol Binicilik Okulu(=Spanische Hofreitschule) yer almaktadır.Bu okul, Habsburg hanedanının İspanya’dan getirttiği arap,berberi ve ispanyol kırması olan Lipizzaner atlarını yetiştirmeleri için yaptırılmıştır. Kuruluşundan günümüze 450 yıldan fazla geçmiş olan,dünyanın bu en eski ve halen tek kraliyet binicilik okulunun gösterileri bugün de aynı ilgi ile izlenmektedir.



Resim



İspanyol Binicilik Okulu(=Spanische Hofreitschule)



Resim



Lipizzaner atları



Koyu renkli doğup,renkleri daha sonra süt beyaza dönüşen bu atlar, günümüzde Graz yakınlarında bulunan Piber'de yer alan Avusturya Ulusal Harası'nda yetiştiriliyorlarmış.Bu okulda her gün atlarla yapılan ve yaklaşık bir buçuk saat süren gösterileri 18€ ve sabah antrenmanlarını ise 15€'dan başlayan fiyatlarla izlemek mümkündür.



Resim



Lipizzaner atlarının izleyemediğimiz gösteri fotoğrafını internette kendi sitesinden indirdim.
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253490Okunmamış mesaj erhen
01 Nis 2017 00:49

Binicilik Okulu'nu geçince ortasında II.Jozef(1795-1807)'in at üzerindeki heykelinin bulunduğu Jozef Meydanı(=Josefsplatz) ile hemen arkasında barok tarzda inşa edilmiş Ulusal Kütüphane'yi gördük.Hükümdarlığı kısa sürmesine rağmen kölelik düzenine son vermesi,ülkenin köyler de dahil her yerleşim biriminde ücretsiz mecburi ilk öğretim sistemini kurması,Viyana'daki büyük malikanelerin parklarını halka açtırması ve tüm dinlerin mensuplarına eşit haklar tanıması nedeniyle II. Jozef,hanedanın en ileri görüşlü imparatoru olarak kabul edilmektedir.


Resim



Resim



Jozef Meydanı(=Josefsplatz)'nda II.Jozef'in at üzerindeki heykeli ve hemen arkasında yer alan Ulusal Kütüphane binası



Ulusal Kütüphane'nin önünden ilerlemeye devam edince karşımıza sarayın diğer bölgesel kilisesi olan Aziz Augustine Kilisesi (=Augustinerkirche) çıktı.1347 yılında yapılmış olan bu katolik kilisesi 18.yüzyılda geçirdiği gotik tarzdaki renovasyon sonucu bugünkü görünümüne kavuşmuştur.1634 yılından itibaren imparatorluk kilisesi olarak kabul edildiğinden bir çok Habsburg hanedan mensubu burada evlenmişlerdir.



Resim



Aziz Augustine Kilisesi(=Augustinerkirche)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Kullanıcı avatarı
erhen
Ast Sub. Üst Çavuş
Mesajlar: 1719
Kayıt: 30 Ara 2011 23:50
İletişim:

Re: VİYANA ve BRATİSLAVA GEZİ NOTLARI (27-31.Ocak.2017)

Mesaj: # 253492Okunmamış mesaj erhen
01 Nis 2017 01:01

Kilisenin önünden devam edince bir önceki akşam gördüğümüz Albertina Müzesi'nin önüne çıkacağımızdan geriye dönüp bu bölgedeki bir başka önemli sokak olan Dorotheergasse'ye girdik.Bu sokakta 17 numaralı binada 1707 yılında İmparator I.Jozef tarafından kurulmuş Müzayede Evi(=Dorotheum) bu konuda dünyanın en eskilerinden birisidir.1901 yılında yapılan renovasyon sonucu bizzat Kral Franz Jozef tarafından açılışı yapılan neobarok tarzdaki bu bina,günümüzde sanatsever ve koleksiyoncuların haftanın pek çok günü bir araya geldikleri ve açık arttırma usulü ile objelerin el değiştirdiği dünya çapında bir merkez konumundadır.Pazar hariç her gün 08-18 arası açık olan Dorotheum'a gittiğimizde müzayede bitmişti.Ancak incelediğim kataloğunda bir kaç yüz Euro ile de alınabilecek pek çok eşyanın bulunduğunu gördüm.


Resim


ResimDorotheergasse'deki


Dorotheum(=Müzayede Evi)


Müzayede Evi'nin karşı sırasında,16 numaralı binada bir Protestan Evangelist Kilisesi(=Reformierte stadtkirche) bulunmaktadır.


Resim


Protestan Evangelist Kilisesi(=Reformierte stadtkirche)


Bu kiliseyi biraz geçince Dorotheergasse,11 adresinde ise Musevi Müzesi(=Jüdische Museum) yer almaktadır.Temelleri 1893 yılında atılan ve dünyanın ilk musevi müzesi olarak 1895 yılında kapılarını ziyaretçilere açan bu müze 1938 yılında naziler tarafından kapatılmış ve içindeki tüm birikimler dağıtılmış ya da yok edilmiştir.Yeni müze,ancak 1990 yılında hayata geçirilmiş olup kütüphanesi ve sanat etkinlikleri ile varlığını sürdürmektedir.



Resim


Musevi Müzesi(=Jüdische Museum)
Erhan Atav
55 yaş ,İzmir
2015 Renault Kadjar 1.6 dci

Cevapla

“YURTDIŞI GEZİLERİMİZ” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 50 misafir